1 Aralık 2010 Çarşamba

Gule Gule Kivircik

Geldiginde ne kadar sevindigim dun gibi aklimda. Gecen sezon Kayserispor macinda attigi golden sonra bir baska futbolcu bana Galatasaray maclarini aklimda oynatiyordu. Elano'yla Galatasaray'in kani bir turlu uyusamadi ve cozemedigim, anlayamadigim nedenlerden kafamda oynadigim maclar bosa gitti. Helal olsun kafami yorusum ama bugun takimdan Pino fiyatina ayrildigina sahit oldum ya... Nerede yaz transfer donemindeki 15 milyonluk Milano devleri nerede 3 milyon veren Santos... Yeter artik Adnanlar !

23 Mart 2010 Salı

Basimiz Sagolsun


Mekanin cennet olsun Ozhan Agabey. 29 Ekim 2010 bizler icin yeni dogum gunun olacak, ey Turk futbol tarihinin en karakterli baskani! Her zaman sevilen adam oldun, her zaman da oyle kalacaksin..

28 Ocak 2010 Perşembe

Tesekkurler Nonda




Acikcasi istemiyordum Nonda'nin gitmesini. Galatasaray'in mevcut kadrosuna baktigimizda yabanci futbolcularinin cogu dunyaca unlu futbolcular. Butun yabanci futbolcularin kendilerini dunyaya kanitladiklari bir basarilari var. Biri haric, o da Leo Franco. Kendisinin Turkiye'de tek taninma nedeni Galatasaray'dan yedigi 3 asirtma goluydu. Leo Franco'nun aksine gonderilen Nonda ise bir zamanlar Drogba'dan bile daha iyi bir seviyede olan, Sampiyonlar Ligi'nde final oynamis bir futbolcu. Rijkaard bir sey biliyordur demekten baska bir diyemeyiz ama sanki Leo Franco'yu yollamak, kalede Ufuk'a guvenmek daha mantikli olabilirdi. Her sey icin tesekkurler Shabani Nonda. Efendiliginle, "fazlaliginla" Galatasaray taraftarlarinin gonlunde taht kurdun, hayatinda basarilar.

Giovani dos Santos Galatasaray'da



10 Haziran 2009'da icime dogmus bu transfer. Fanatik, Fotomac yazarlari gibi sadece icime doganlar uzerinden yazilmis bir temenniydi aslinda. Yillarca Haim Fresco'nun Arjantin'den Gallardo'yu getirmesini bekleyerek transfer sezonlarini hayal kirikliklariyla gecirmis bir birey olarak Haldun Ustunel'in basarilari asiri mutluluk veriyor bunyeme. 10 Haziran'da da soyledigim gibi Galatasaray hem uzun vadede, hem kisa vadede cok iyi bir is yapti. Sezon sonunda bonservisinin alinacagini dusunuyorum. Rijkaard'in Barcelona'ya gore daha ozgur oldugu Istanbul'da Giovani beklenen patlamayi yapacaktir. Herkese hayirli olsun.


Flashback icin --> 'G'iovani dos 'S'antos

21 Ocak 2010 Perşembe

Jo Galatasaray'da




Haldun Ustunel bu adamlari karsisina aldiginda ne diyor, nasil ikna ediyor, hadi onlari gectim milyonlar vermis kulupleriyle nasil inanilmasi zor meblaglara anlasiyor gercekten cok merak ediyorum. Kewell geldi, Baros geldi, Rijkaard geldi, Keita geldi, Elano geldi, Neill geldi simdi de Jo geldi. Bu saydigim futbolculari dunyada kadrosunda gormek istemeyecek taraftar ya da teknik direktor oldugunu dusunmuyorum. Yetenekse yetenek, kaliteyse kalite... 1987 dogumlu, daha 23 yasinda olan ve dunyaca taninan bir futbolcuyu getirdi bu sefer Haldun Bey. Sezon sonuna kadar kiralik ve satin alma opsiyonu var. Avrupa Ligi'nde oynayamayacak olmasi biraz can siksada, uzun vadede cok basarili bir transfer. Sorunlu futbolcu, ikinci Lincoln diyenlerin hakli olabilecegi noktalar olmasina ragmen, bastaki adamin butun bu sorunlarla ugrasmaya yetecek kadar tecrubesi olduguna inaniyorum. Jo Galatasaray'a hayirli olsun.



14 Ocak 2010 Perşembe

Lucas Neill Galatasaray'da




Biraz gecikmeli oldu ama sonunda Lucas Neill Galatasaray'la anlasti. Yaz transfer doneminde bir turlu parada anlasilamamisti. Haldun Ustunel ve transfer tayfasi, ne yaptilar, ettiler  Servet - Gokhan ikilisinden kurtardilar futbol severleri. Romen esintisinden sonra Florya'da artik "Aussie" esintisi var. Kewell'a ve Galatasaraylilara hayirli ugurlu olsun.


Rugby adamin kaninda var, ne yapsin...

1 Aralık 2009 Salı

1. Sezonun Sonu


Sevgili Futbol Insanlari,
Bundan tam 1 yil once baslamistim futbol ile ilgili fikirlerimi yaziya dokmeye. 30 Kasim 2008'i, 1 Aralik 2008'a baglayan gecenin benim icin hayatim boyunca cok onemli bir yeri olacak. Iki ayak uzerinde durmaya basladigi gunden beri top pesinde kosan biri olarak, Futbol Insanlari'nin beni bu oyuna daha cok bagladigini acikca soyleyebilirim. Bir turlu mantigini bulamadigim cozemedigim bir sekilde, bana egitim hayatim boyunca zorla yaptirilmaya calisilan seyi birden, kendi kendime, zevk alarak yapmaya baslamistim. Hic kimsenin baskisi altida kalmadan, icimden gelerek 612 tane, benim icin birbirinden degerli yazi yazmisim. 52 kisi beni takip etmeye layik gormus. Bazen donup kendime "Niye ?" diye sordum. Bu soruyu kendime sordugum anda ayaklarimdan, futbol oynarken olan yara izlerimden, kalbimden bir seyler gitti beynime ve "Niye olmasin !" dedi. Ne olursa olsun, icimdeki futbol aski sayesinde 1 yil boyunca fikirlerimi aktarabildigim kadar aktardim.



Bugun 1 Aralik 2009. Tam bir yil once bugun, Huntelaar'in Madrid'e gitme dedikodularindan ve Amelia'nin Livorno kalesindeyken kurtardigi penaltidan bahsetmisim. Bugun baktigimizdaHuntelaar Madrid'e gitmis, yapamamis AC Milan'a gitmis... Amelia'nin Livorno'su Serie A'ya veda etmis, Amelia Genoa kalesine gecmis...

Bu 1 yil boyunca beni takip eden ve icindeki Futbol Insanini burada doyuran herkese binlerce tesekkur ediyorum.



Yanliz soyle bir sikintim var; gelecegimi, yani hayatimi belirleyecek sinavlara ve derslere calismak icin onumde tam 1 yilim var. Bu isi yapmaktan ve fikirlerimi okuyucalarima aktarmaktanm asiri derecede keyif alsam da, tahmin edilinebilecegi gibi okunasi seyler yazmak zaman ve enerji aliyor. Cok uzulerek soyluyorumki bundan sonra sizlere eski siklikta hizmet edemeyecegim. Icimdeki futbol aski varoldugu surece, Futbol Insanlari yasayacak. Elimden geldigi kadar kopmamaya calisacagim, hic bir sey yapacak guc bulamazsam en azindan Puan Durumlarini ve Keyf-i Futbol'u sizlere aktaracagim. Heyecanli maclardan sonra kendimi tutamayip, her seyi bir kenara atip, Post Matchleri gorurseniz de sasirmayin.



Futbol Insanlari dizisinin 1. sezonu bitti. 2. sezonun baslangic tarihi tam belli degil ama yapimcilar baslayacaginin garantisini verdi. Kisacasi kramponlari astim. Bu arada, soyledigim gibi Defoe patlamasi yapamadigim icin de butun okuyucularimdan ozur dilerim.

Her sey icin tesekkurler...


23 Kasım 2009 Pazartesi

Musade



Yazilacak, konusulacak cok sey var geride biraktigimiz hafta sonuyla ilgili ama bende guc yok. Biraz Manisa karsisindaki Galatasaray gibiyim.  Elano gibi olmamak icin sizlerden 1 haftacik kadar musade istiyorum. Dersleri, hayati biraz duzenledikten sonra Wigan karsisindaki Defoe gibi karsinizdayim.


21 Kasım 2009 Cumartesi

Keyf-i Futbol 21 - 22 Kasim



21 Kasım Cumartesi
12:00 Rubin Kazan-Zenit / Spormax
12:00 Spartak Moskova-CSKA Moskova /
13:00 Orduspor-Kocaelispor / D Spor
14:45 Liverpool-Manchester City / Spormax
16:00 Gaziantepspor-Bursaspor / Lig TV
16:30 Friburg-Werder Bremen / TRT 3
17:00 Rangers-Kilmarnock / Euro Futbol
17:00 Chelsea-Wolves / Spormax
19:00 Bologna-İnter / NTV Spor
19:20 İpswich-Sheffield Wed. / Futbol Smart
19:30 Manchester United-Everton / Spormax
20:00 Grenoble-Lyon / Kanal A
20:00 Beşiktaş-Fenerbahçe / Lig TV
21:00 Real Madrid-Santander / NTV
21:45 Twente-Vitesse / Futbol Smart
22:00 Auxerre-Monaco / Kanal A
23:00 At.Bilbao-Barcelona / NTV Spor
22 Kasım Pazar
00:15 Sunderland-Arsenal / Spormax (BANT)
13:30 Konyaspor-Boluspor / D Spor
14:30 Dundee United-Celtic / Euro Futbol
15:30 Bolton-Blackburn / Spormax
15:30 Ajax-Heerenveen / Futbol Smart
16:00 Milan AC-Cagliari / NTV Spor
16:00 Kasımpaşa-Trabzonspor / Lig TV
16:30 Bayern Münih-Leverkusen / TRT 3
18:00 Saint Etienne-Lorient / Kanal A
18:00 Stoke-Portsmouth / Spormax
18:30 Hamburg-Bochum / TRT 3
20:00 Galatasaray-Manisaspor / Lig TV
21:00 Botafogo-Sao Paulo / Spormax
21:45 Juventus-Udinese / NTV Spor
22:00 Montpellier-Lille / Kanal A

19 Kasım 2009 Perşembe

Kun Ada'ya



Chelsea'nin Aguero'ya olan ilgisi uzun bir suredir var. Geride biraktigimiz yaz transfer doneminde de bu transferi gerceklestirmeyi deneselerde, Atletico baskani Forlan ve Aguero'nun tursusunu kuracagini ifade etmisti. 18. siradalar ve ne Aguero ne de Forlan takima yararli olabiliyor. Ellerinden geleni yapsalar da, oynadiklari oyundan gonullerinin Madrid'den koptugu anlasiliyor. Abramovich 40 milyon Pound'u gozden cikarmis genc Arjantinli icin. 40 milyon Pound, EPL'nin transfer rekoru olur. Bugune kadar bir futbolcunun bonservisine odenen en yuksek maliyet 32.5 milyon ile Tevez - Manchester City ikilisine ait. Aguero'ya da yillik 6 milyon Pound civari bir para teklif etmeyi dusunuyorlarmis. Bu da Chelsea'nin bir futbolcuya odedigi en yukse ucret olacak gerceklesmesi halinde. Yani rekorlarin transferi olacak, tabi olursa. Ingiliz medyasi Kun'un transfer halinde Drogba - Aguero ikilisinin hucum hattini olusturacagini ve Anelka'nin kulubeye donecegini dusunuyorlarmis. Bana karlisa gunumuzun en moda taktigi 4-3-3'un ileri ucunda Anelka - Aguero - Drogba kombinasyonu oldurucu olur. Anelka isterse sag acikta oynayabilir, Aguero'da sol aciga alisirsa, kimse tutamaz Chelski'yi.  Uzun zamandir Abramovich futbolda rekorlarin pesinde degildi, sonunda tahti Araplardan geri aliyor.



Baba - Ogul



Hani kucukken okulda basimiza bir sey geldiginde babamizi gucune ihtiyacimiz olurdu ya, iste oyle bir sey. Italya'nin deli oglani Balotelli yine konusuyor, babasi Mourinho yine arkasini toparliyor. Gectigimiz gunlerde Balotelli AC Milan taraftari olduguna dair bir saka yapmisti. Ya da itiraf etmisti diyelim, cunku kiz kardesi sonra Inter'de cok mutlu gibi bir aciklama yapip durumu kurtarmaya calisti. Bugun de Mourinho konusmus bu konu hakkinda, " Eger Balotelli Milan taraftariysa, Pato'da Inter'i tutuyor." diyerek keskin zekasina uygun bir sekilde oglunu kurtarmis vahsi Inter taraftarinin elinden. Balotelli bu kafayla hic bir sey olamayacak. Mourinho dedigimiz adam sabir tasi degil sonucta, bir gun gelecek patlayacak Adanali. O zaman Inter'de Balotelli'nin kramponu bile kalmaz.


Arif Erdem'i Hatirlamisken



Ulan ne kamisetasi! Hay...
Sen muhtesem bir adamsin Arif Erdem.

Bir Ulusun Eli


Dun oynanan Irlanda macindan sonra Fransa, 2010 Dunya Kupasi'na katilmaya hak kazanan bir baska takim oldu. Robbie Keane'in goluyle one gecen Irlanda, sonrasinda Gallas'in attigi gole engel olamayinca, Vuvuzela eziyetinden mahrum kaldi. Gallas'in attigi golden once Henry'nin topu elle kontrol etmis olmasi, baya tepki cekti ve bir suru Henry hayrani, yillardir efendiligini bozmayan, onuruyla mucadele eden Fransiz yildiza hakaretler yagdirdi. Benim kisisel gorusum Henry'nin bir kabahati olmadigindan yana. Futbolla ilgili olan herkes, hayatinin bir bolumunde futbolcu olmayi, sahaya cikip gol atmayi, tribunlerde adinin yankilanmasinin hayalini kurmustur. Simdi kendimizi Henry'nin yerine koyalim.


Buyuk bir ihtimalle kariyerindeki son Dunya Kupasi olacak 2010. Sadece 1 mac uzaktasiniz. Ilk maci kazanmis olmaniza ragmen, ikinci macin normal suresi ilk macla ayni skorla bitiyor ve mac uzuyor. Sonrasinda 113. dakikada size zor bir top geliyor ve topu onunuze almak isterken refleks olarak topa elinizle mudahele ediyorsunuz. Ortayi yapiyorsunuz, gol geliyor. O golle birlikte one geciyorsunuz ve 1 ay boyunca herkesten tarafindan izlenecek turnuvaya gitme sansini elde ediyorsunuz. Macin hakemi yapmasi gereken isi yapamadigi icin de insanlar tarafindan elestiriliyorsunuz. Hic bir insan boyle bir pozisyonda gidip hakeme elle aldim diyemez. Thierry Henry, mactan bir gun sonra cikip, evet elle kontrol ettim diyebilecek kadar mert bir adam. Bosuna kimse Henry sinirlenipkendini kandirmasin. Yerinde kim olsa aynisini yapardi. Irlanda'nin cani yanmis olabilir ama Henry'e kizacaklarina maci yonetenlere kizsinlar.  Benim gozumde Henry dunyanin sayili futbolcularindandir ve oyle de kalacaktir. Unutmayalim ama, ilahi adalet diye bir kavram var. Eger olurda beceriksiz Domenech yonetimindeki Fransa finale cikarsa ve benzer bir golle kupaya ulasamazsa, hic bir Fransiz isyan etmesin. Bu arada yeni Fransa formalari inanilmaz derecede guzel. Almak sart.


Arif zamaninda anlamis bir seyleri...

Rezillik



Basketbol'dan pek anlamam. Zaten Galatasaray Basketbol Takimi'nda yasananlari algilayabilmek icin anlamaya da gerek yok. Cok kisa deginecegim bu konuya, tam anlamiyla rezillik. Galatasaray buyuklugunde bir kulube yakismayacak derecede amatorce bir olay. Galatasaray Spor Kulubu'nde basketbolla ilgilenen herkesin kulupten uzaklastirilmasi en dogru karardi. Gelecegin baskani olarak gorulen Yigit Sardan'in takimdan kopmasi beni biraz uzse de, dogrusu buydu. Cezalari merakle bekliyorum. Keita'nin Nonda formasiyla sahaya ciktigini dusunsenize bir...

18 Kasım 2009 Çarşamba

Isvicre U-17 Milli Takimi



Bildigimiz gibi milli takimlar eskisi gibi degil. Gecmiste milli takim dendiginde ulke vatandaslarinin ve irkin simgesi olabilecek bir takim akla gelirken, artik ulke pasaportunu tasiyan insanlardan olusan bir takimdan ibaret. Isvicre U-17 milli takimi gectigimiz pazar gunu U-17 Dunya Kupasi'ni kazandi. Kadrolarinda sadece ve sadece 4 gercek Isvicreli futbolcu bulunuyor. Final kadrosundaki 18 oyuncunun 14'u Isvicre pasaportuyla birlikte bir baska ulke pasaportuna sahip. Bu 14 futbolcunun cogu Afrika ve Balkan kokenli. Bu turnuvadan once Isvicreli yetkililer, butun bu futbolculara gelecekte Isvicre milli takimindan kopmayacaklarina ve takim icin huzursuzluk cikarmayacaklarina dair imza aldi. Bir nevi ozgurluklerini kisitladi. Sonuc, sampiyonluk. Benim bu milli takimlar konusundaki fikrim cok net. Milli takim denilen takimlarin o milletin ve o irkin oyuncularindan olusmasindan yanayim. Ornek olarak Turk milli takiminda Brezilyali ya da Almanya milli takiminda Afrika asilli futbolcularin oynamasi bana mantiksiz geliyor. Bu kararlarin o ulkede futbol oynayan diger oyunculara saygisizlik oldugunu dusunuyorum. Ben ne dusunursem dusuneyim, Isvicre U-17 Dunya Kupasi'nda sampiyon oldu. Tebrikler Svizzera, ya da Schweiz, ya da Svizra, ya da Suisse. Elinizde zaten bu kadar secenek varken niye Balkanlar'a, Afrika'ya gidersiniz ki ?



Gecmis Olsun Kaptan



Ligimizin sansli futbolcusu Arda Turan oldu. Er gec bir futbolcu bu salgina yenilecekti. Kendisine cok iyi baktigi herkes tarafindan bilinen Arda Turan domuz gribine yakalanan ilk Galatasarayli oldu. Zaten son antremanlarda, kulupten yapilan ust solunum yolu enfeksiyonu nedeniyle takimdan uzak kalmisti. Buyuk bir ihtimalle takim arkadaslarina gecirecek sansi olmamistir. Ekstradan tatil oldu kendisine. Arda, bu hafta sonu oynanacak Manisaspor macini evinde izliyor olacak. Eminim ici bir turlu rahat etmeyecektir. Bir an once sahalara donmen dilegiyle "Kaptan"...

Munzur Anderson



Neyin pesindesin Anderson ? Belki de Alex Ferguson Michael Owen'i kendine getirmek icin sok yonetemini kullacak ve Anderson'u da elci olarak secti. Bilinmez...

17 Kasım 2009 Salı

Baglanmayacaksin


Bugun pek havamda degilim, kafa olarak kendimi bir turlu konulara veremiyorum. Affimi isteyip, Can Yucel'in muazzam siiriyle bas basa birakiyorum sizleri...


Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait
olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem
de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...

Can Yucel

Reklamlar

Son iki sezondur Galatasaray taraftarlari reklam patlamasi yasiyor. Futbolcularin icinde yer aldigi birbirinden guzel reklamlar cekiliyor. Son cikan reklamlar GS Bonus Card'la ilgili. Bu reklamlardan sonra kart uyeleri sayisinda nasil bir degisiklik oluyor bilemiyorum ama reklamlar gercekten cok keyifli.





16 Kasım 2009 Pazartesi