14 Şubat 2009 Cumartesi

Post Match : Antalyaspor - Galatasaray


Hava guzel, zemin guzel, hersey guzel ama Galatasaray yine guzel degil. Antalyaspor'daki istegin yarisi bile yoktu bugun Galatasaray'da. Isteksiz bir oyun, hatali paslar, ve formsuz oyuncular... Galatasaray cok sut cekmesine ragmen gerekli baskiyi kuramadigi icin bu sutlardan bir sey cikmadi. Omer'in kaleciligi de bunda etkiliydi tabi. Sahada bilincli oynayan bir Antalyaspor ve aksine sahada sacmalayan bir Galatasaray. Mac hakkinda soylenebilecek cok sey yok. Galatasaray'da tebrik edebilecegizimi tek isim Shabani Nonda. Arkadaslarinin aksine sahada istekli oynayan tek isimdi. Baros'un bu son maclardaki formsuzlugu, asabiligi ve kendini yere atmalari can sikmaya basladi. Duzgun bir gol atmak yerine kendine yere birakip penalti istemeyi tercih ediyor. Bugun Galatasaray adina maci degistirebilecek isimlerden biri olan Arda sahada sadece gezdi. Ne bir kosu, ne bir calim, hic bir sey yapamadi. Hafta arasindaki milli mac yormus olabilir ama eger sen Arda'ysan ve Avrupa'da oynamak gibi hedeflerin varsa, yogun mac trafigine alisacaksin. Sabri yine bildigimiz gibi, diyebilecegimiz pek bir sey yok. Parmagi kirilan ama maca devam eden Volkan Yaman'a gecmis olsun. O halde bile oynamasi gurur verici. Mac sonrasi gorduk Servet'te sakat sakat oynamis. Hatta bildigimiz koli bandiyla sarmislar omzunu. Aydin Yilmaz sonunda saclarini kestirip Samuray modundan cikip futbolcuya benzemis. Hala Mehmet Ozdilek'in teknik direktorluk kabiliyetlerine inanmasam da, Antalyaspor'u, Zitouni'yi, Sedat'i ve Omer'i tebrik ediyorum. Hak ettikleri bir maci kazandilar. Belki de bu macla ligde kalacaklar. Hakem Halis Ozkahya, elinde kartlarin agirliginin farkinda degil heralde. Skibbe'nin gereksiz ve sacma degisiklikleri iyice sinirleri bozuyor. Adnanlarin acilen bir seyler yapmasi gerekiyor, cunku sampiyonluk elden kacti kacacak. Herseye ragmen, Bordeaux macinda herseyin daha farkli olacagi inancindayim. Umarim yanilmam.

David Silva



Juventus, hem Pavel Nedved'in futbolu birakmasindan az etkilenmek icin, hem de kadrosunu guclendirmek icin careler ariyor. Son care olarak David Silva'yi uygun gormusler. Bonservisine 25 milyon euro, ek olarak performansa gore de 5 milyon euro, yani yaklasik 30 milyon euroluk bir teklif. David Silva simdilik Mestella'da kalmak istese de, yillik 4.5 milyon euroluk teklif onun da fikrini degistirebilir. Gonul ister, Arda'ya 20 milyon euroluk bir teklif ve bir Turk'u Italya'nin en buyugunde izlemek.

(Bu golu hatirlamayan yoktur herhalde)

Pedja


Zamaninda olusan Balkan ekolunun en onemli futbolcularindan biriydi Predrag Mijatovic. Bu ekol kendini yavas yavas tekrar gostersede, Pedja'nin yeri hep ayri olacaktir. Kendisiyle ilgili hatirladigim en onemli an, 98 Sampiyonlar Ligi finalinde Juventus'a attigi ve kupayi getiren gol. Ramon Calderon'un baskanligiyla birlikte, Real Madrid sportif direktoru olan Pedja, gecirdigi 3 zor yilin ardindan bu zorlugu sonlandirmaya karar vermis. Ispanyol medaysina gore, Zinedine Zidane bu gorev icin dusunuluyormus. Mijatovic'in yaptigi sacmaliklara baktigimizda, Zidane gibi akli basinda biri bu gorevi daha iyi yapabilir. Ozellikle Roberto Carlos'un Real Madrid'i birakmasinda Mijatovic'in etkisi oldugunu hatirlarsak, Los Galaticos'un daha iyi bir sportif direktore ihtiyaci oldugunu anlayabiliriz. Zinedine Zidane gibi eski futbolculari daha onemli kademerlde gormek herkese keyif verir.

13 Şubat 2009 Cuma

Love


Sevgililer gununuz kutlu olsun.

Keyf-i Futbol 13 - 15 Subat


13 Şubat Cuma
21.30 Hoffenheim - B.Leverkusen/ Kanal 24


14 Şubat Cumartesi
15.00 Antalyaspor - Galatasaray/ Lig TV
16.30 H.Berlin - B.Münih/ Kanal 24
17.00 Portsmouth - Man.City/ Spormax
17.00 West Ham - M.Brough/ NTV Spor
19.00 Fenerbahçe - Hacettepe/ Lig TV
19.00 Lazio - Torino/ NTVSpor
20.00 Bordeaux - Grenoble/ Kanal A
21.00 R. Betis - Barcelona/ NTV Spor
22.00 PSG - St. Etienne/ Kanal A
23.00 Valencia - Malaga/ NTV Spor

15 Şubat Pazar
15.00 Bursaspor - Sivasspor/ Lig TV
16.00 Juventus - Sampdoria/ NTV Spor
18.00 Hamburg - A. Biefeld/ Kanal 24
18.00 Lyon - Le Havre/ Kanal A
18.30 Derby County - Man. United/ NTV Spor
19.00 Beşiktaş - Trabzonspor/ Lig TV
21.00 Porto - Rio Ave/ Spormax
21.30 Inter- Milan/ NTV Spor
22.00 Monaco - Marsilya/ Kanal A

12 Şubat 2009 Perşembe

The Monster


Servet'in insan ustu gucleri oldugu biliniyordu. Dun ki Fildisi Sahilleri macinda karsisindan bir baska insan ustu gucleri olan Drogba'yla karsi karsiya olacaklar diye icimde bir kipirti vardi. Hakliymisim. Eger bir insan Drogba'nin corabini yirtip, ayagini kanatabiliyorsa, o insan olamaz.
Bravo Igdir'in gulu.

Axel Witsel


2008 Olimpiyatlarinda futbolda Belcika'nin basarisini kimsenin unutmasi mumkun degil. O kadrodaki bir cok oyuncu buyuk takimlarin transferdeki gozdeleri oldu. Defour icin her gun farkli seyler yaziliyor, Fellaini turnuvadan hemen sonra Everton yolunu tuttu, AZ maclarinda Fenerbahce'nin belasi olan Dembele buyuklerin lisetesinde ve bunlar gibi kadroda yer alan bir cok genc oyuncuya ilgi gosteriliyor. Bu kadroda olmasina ragmen kendisini kanitlamis bir baska isim Axel Witsel. Orta sahanin ortasinda oynayan ve oyun tarzi olarak Defour'a cok benzeyen Witsel'e Ferguson ve Mourinho talipmis. Sezon sonunda iki buyuk takimda bu oyuncuyu kadrolarina katmak istiyorlar. Hatta Manchester United simdiden 8.8 milyon euroluk bir teklife hazirlaniyormus. Genc bir oyuncunun Inter'e transferi demek, yok olup gitmek demek. Onunde o kadar isim varken siranin gelmesi baya uzun surebilir. Manchester'a transfer olmak demek ise, futboluna daha cok sey katip, kendini gelistirip futbol oynamak demek. 20 yasindaki bir futbolcunun secmesi gereken yol bu. Futbolu seven her genc Ferguson'un elinden gecmek ister. Good luck Axel.

Post Match : Fransa - Arjantin



Buyuk bir keyifle izledim dun maci. Maradona benim icin bu oyunun en onemli simgesi. Messi cikana kadar bu oyunu kimsenin ondan daha iyi oynayacagina inanmiyordum. Simdi Arjantin milli takiminda bu ikisi bulustu ve bu ikili beni heyecanlandiriyor. Maradona'nin tanri gibi goruldugu bir ulkede, o ulkenin milli takiminin basina gecmesi futbol ve Maradona severler icin cok sevindirici bir sey oldu. Simdi futbol bilgisini baskalarina aktariyor ve belkide dunyanin en zevk verici takimini yaratiyor. Dun Arjantin, Fransa'ya nefes aldirmadi. Top neredeyse en az 4 Arjantinli orada. Hem Domenech'in hem Fransa'nin kafasi karisti bu pres sonucunda. Hem bu kadar bogucu bir pres yapan, hem de bu kadar izlenesi bir futbol oynayan takim izlenmez mi. Son donemlerde dususe gecen Arjantin milli takimina Maradona ilac oldu. Goller 41' Gutierrez ve 82' Leo Messi. Maradona yillardir aradigi veliahtini sonunda buldu. Messi, Maradona'dan sonra bu demeci hak edebilecek ten insan su anda:
"The ball is like an extension of his body and it is impossible to take it off him."
Maradona, talking about Lionel Messi.



Nerazzurri - Rossoneri



Haftasonu Milano derbisi var. Ev sahibi Inter oldugu icin mac Giuseppe Meazza'da demek daha dogru olur. Ev sahibi takimda pek bir sorun yok gibi. Adriano ve Balotelli'nin simarikliklarini ayri bir yere aldigimizda tabiki. Konuk takimda ise sorunlar buyuk. Defansin kilit adami Nesta ve takimin en onemli silahi Kaka macta oynayamayacaklar. Nesta zaten sezon basindan beri yok, ama bu macta oynayabilecegi gibi haberlerin cikmasi bile taraftarlarda heyecan yaratmisti. Kaka'nin olmayisi ise baya rahatsiz edici onlar icin. Ayni zamanda bir o kadar da sevindirici Interli taraftarlar icin. Ilk defa bir skor tahmini yapmak istiyorum. Inter : 2 - AC Milan : 1. Bu sezon Ibra'nin sezonu. Kaka'nin eksikligi kirmizi siyahlilari zorlayacaktir. Ronaldinho'nun son Brezilya macindaki hirsi ve istegi ve Pato'nun formda olmasi Rossoneri'nin tek kozu. Guzel bir mac daha bizi bekliyor.


11 Şubat 2009 Çarşamba

Most Popular



Alman SPORT + MARKT sirketinin yaptigi dunyanin en populer takimlari arasina 2 tane de Turk takimi girmis. 16 Avrupa ulkesinde yapilan bu arastirmanin sonucunda ilk sirada Barcelona var 44.2 milyon taraftarla. Galatasaray 10 milyona yakin taraftar sayisiyla elinde buyuk bir potansiyel tutuyor. Kazanilacak bir buyuk kupa ve 2000'de yapilmayan seylerin yapilmasi sonucundan Galatasaray'a buyuk bir maddi gelir saglanabilir. Aynilari Fenerbahce icinde gecerli. Hatta Fenerbahce bu konuda Galatasaray'dan bir adim onde. Endustriyel futbolda onemli bunlar, ne kadar taraftarinin oldugu, ne kadar tanindigin ve ne kadar guclu oldugun.

1. FC Barcelona............44,2 million.
2. Real Madrid..................41 million.
3. Manchester United..........37,6 million
4. Chelsea FC.................25,6 million.
5. Zenit St. Petersburg......23,9 million.
6. Liverpool FC.................23 million. 
7. Arsenal....................21,3 million. 
8. AC Milan.....................21 million. 
9. Bayern München..............19,8 million. 
10. Juventus..................17,5 million. 
11. CSKA Moscow................11,1 million. 
12. Inter Milan...............10,3 million. 
13. Olympique Lyon.............9,4 million. 
14. Olympique Marseille.........9,4 million. 
15. Galatasaray..................9 million. 
16. Spartak Moscow..............8,1 million.
17. Fenerbahce ................ 7,3 million.
18. Wisla Krakow .................. 6,5 million.
19. Ajax..................... 6,5 million.
20. Dinamo Moscow .............. 5,7 million.

Harry, Harry Kewell


Bugun sabah yapilan antremana saglik ekibinin kontrolunde katilmis Harry Kewell. Donusunu buyuk bir hevesle bekliyoruz. Onun sakatligindan sonra Galatasaray'in duran toplardan attigi goller azaldi. EPL havasi yemis bir futbolcu olarak adeta takim arkadaslarina ofansif hava hakimiyeti dersi verdi oynadigi maclarda. Sicrayisi, bitirisi siir gibi. Hava hakimiyetini siir gibi dedigimiz zaman, sol ayagina destan demezsek attigi sutlara, paslara ayip olur. Her hareketiyle sempatik geldi herekese. Sadece Galatasaraylilarin degil butun futbolseverlerin takdir ettigi bir futbolcu oldu kisa surede. Mahserin 4 atlisinin bulusmasini bekliyoruz artik. Sezon basinda kim tahmin edebilirdi kutsal parcalinin bir Aussie'ye bu kadar yakisacagini.

Fransa - Arjantin

Bana gore bu gecenin en heyecan verici en keyifli maci olacak

Raymond Domenech vs. Diego Armando Maradona
Benzema - Henry - Ribery vs. Messi - Aguero - Tevez

Fransa Muhtemel 11 : Lloris; Sagna, Abidal, Mexes, Gallas; L. Diarra, Toulalan; Ribery, Benzema, Gourcuff; Henry 
Arjantin Muhtemel 11 : Carrizo; Zanetti, Papa, Heinze, Demichellis; Mascherano, Gago; Juan Sebastian Veron, Messi, Tevez; Aguero

Saat: 22.00
 NTV Spor

World Derby



Bir tarafta Brezilya, 5 Dunya Kupasi; diger tarafta Italya, 4 Dunya Kupasi. Bir tarafta Brezilya, yaratici ve hizli hucum futbolu; diger tarafta Italya, sertlik ve defans futbolu. Bu iki takimin macinin inanilmaz olacagi belliydi onceden ama bu kadar tek tarafli gececegini beklemezdim. Once Elano, daha buyuk takimlari kaldirabilecegini gosterdi, sonra yine bir baska City'li Robinho hala en az eskisi kadar iyi oldugunu kanitladi. Italya ise yoklari oynadi butun mac. Brezilya'nin bogucu futbolu oynatmadi da diyebiliriz. Bana keyif verdi bu karsilasma. Bugunun maclarinin en az bu mac kadar keyifli gecmesini umuyorum.


The New Commander is :


Beklenen aciklama yapildi Londra'da. Guus Hiddink sezon sonuna kadar Chelsea'nin basinda. Rusya milli takiminin basinda olmaya da devam edecek. Ilk defa boyle buyuk iki isi yapan birini yakindan izleyecegiz. Onumuzdeki gunlerde futbolcularla tanistirilacakmis. Abramovich'in elinde oldugu bilinen Rusya Futbol Federasyonu'na da ozel bir tesekkur aciklamasi yapilmis. Umutluyum bu imzadan, sezon sonunda kesinlikle uzatilacagini dusunuyorum. Chelsea'nin basinda olacagi 2.5 ay icin 1.8 milyon euro alacak. Hayirli olsun Guus ama hala icimde Fatih Terim var.

10 Şubat 2009 Salı

New Chelski Commander


Roman Abramovich dun Scolari'nin isine 22 milyon dolar karsiliginda son verdikten sonra, yeni teknik direktor sesleri yukseliyorum Londra'da. Bugun alinan son haberlere gore en buyuk iki aday Rijkaard ve Guus Hiddink. Rijkaard gectigimiz hafta, Atletico Madrid'in kapisindan donmus ve halen bosta. Guus Hiddink ise Rusya'nin basinda olmasina ragmen en buyuk adaylardan biri. Chelsea'nin Rusya Futbol Federasyonu ile yaptigi gorusme sonrasindan Hiddink'in Chelsea'yle gorusmesine izin verilmis. Verilmemesi gibi bir sey olamazdi zaten bastaki adam itibariyle. Rijkaard'in teknik direktorluk yetenegine pek guvenmiyorum. Basarili oldugu donemde Ronaldinho'nun olaganustu performansi sayesinden isim yapmisti bence. Chelsea ona bir gomlek buyuk gelebilir. Hiddink ise artik kendini kanitlamis bir teknik direktor. Bu yaz Rusya'yi yari finale cikartarak yetenegini bir daha gosterdi. Teknik direktorler maclara futbolcular kadar etki edemez dusundugumuzde. Onlarin gorevi futbolculari maca hazirlamak, motive etmek, rakipleri izlemek ve kazanmak icin onlara dogru yolu gostermek. Guus Hiddink gittigi her takimda bunlari yeterince iyi yapip basarili oldu. Chelsea'de de basarili olabilecegine inaniyorum. Keske demekten hoslanmam ama keske Fatih Terim gecse Chelsea'nin basina. Yukaridaki teknik direktorluk vasiflarini ondan daha iyi yapan cok kisi olduguna inanmiyorum. Chelsea Mourinho'yu geri getiremeyecegine gore, onun seviyesinde ve davranislarinda tek insan Fatih Terim olur. Hayal edin; Mourinho, Chelsea'nin yeni teknik patronu Fatih Hoca'ya laf etse...

Wonderkid


Messi'yi ayri bir yere aldigimizda, yakin gelecekte dunyanin en degerli futbolcusu bana gore tartismasiz Sergio Kun Aguero olacak. Daha 20 yasinda olmasina ragmen neredeyse Atletico Madrid'i kendisi tasiyor. Bu performansi sayesinde de Avrupa'nin buyuk kuluplerinin dikkatini cekiyor. Her gecen gun farkli bir seyler geciyor onun hakkinda. En son haber Aguero - Real Madrid iliskisiydi. Florentino Perez'in baskanlik adayligindan bir baska kozu olacakti ki, Atletico Madrid baskani Kun'un Real Madrid'e gitmeyecegini ve Atletico'da devam edecegini aciklamis. Real'e transferi yalan olabilir ama bence Aguero bu sezon sonunda Ispanya'dan ayrilacaktir. Icimden gecen ve anket sonuclarininda gosterdigi gibi Kun'a en cok yakisacak yer Kop tribunlerinin onudur. Yolun acik olsun Sergio. Unutmamak lazim ki futbolun yeni tanrisi Aguero Jr. olacaktir. Onun genleri Maradona'nin genleriyle birlesince o canlinin topla neler yapacagini merakla bekliyorum. Simdilik Sergio'yla yetinmeli ve yarin saat 22.oo'da Fransa onunde izlemeli.

9 Şubat 2009 Pazartesi

Beckham

Hic beklenmedik bir baslangic ve kendini dunyaya bir daha kanitlama. Beckham Milano'ya ayak bastigindan beri her gun baska bir sey konusuluyor onun hakkinda. Gitmeden once oynamayacagi, yatacagi, daha fazla para kazanmak icin AC Milan'a gittigi konusuluyordu. Oynamaya basladiktan sonra bunlari dusunenleri cezalandirir gibi cevap verdi. Rossoneri'nin son maclardaki en etkili silahi. Kafaya ortalar, ara paslar, goller... O kadar memnunlar ki oynayabilecegi 2 mac icin Sampiyonlar Ligi kadrosuna bile aldi Ancelotti. Daha fazlasi icin LA Galaxyle gorusmelere baslamislar. 6.75 milyon euro gibi bir rakamla gitmis Milano ekibi. En az 2 kati gibi bir cevap gelmis. Beklemekteyiz.

Londra Havasi


Alistigimiz Brezilyalilar'dan daha farkli bir tip Scolari. Biyigiyla, gorunumuyle, yardimcilariyla bir Brezilyali'dan cok Ortadogulu bir insana benziyor. Londra'nin Rus tarafinda bu tipe geldiginden beri pek isinilamamisti. Simdi de isine son vermis. Taraftarli tatmin etmeyen futbol ve bir turlu gelmeyen basari, boyle bir olayin olacaginin habercisiydi. Denebilecek cok bir sey yok. Brezilya ve Portekiz milli takimlarinda yakaladigi basarayi yakalayamadi Londra'da Scolari. Havasindan midir, kultur farki midir bilinmez ama beklenene yaklasamadi bile Breziyali. Yeni bir teknik direktor bulunana kadar yardimci Ray Wilkins takimin basinda olacak. Gecmis olsun Scolari. Icimden gecen ve Chelsea gibi bir takimi calistirabilecek iki isim var; Guus Hiddink ve Roberto Mancini.

Scolari'nin alacagi tazminat 22 milyon $ !

Tony Adams


Turk futbolseverlerin pek de sevmedigi futbolculardan biri olmustu Tony Adams. Meshur " neden Hagi " nin bas kahramaniydi Arsenal finalinde. Ingiltere milli takimi kaptanligini da yapmis olan Tony Adams, 2002'de Arsenal'de 1983'te basladigi futbol hayatina nokta koydu. Her futbolcu gibi icinde bir seviye ust gudusu tasiyan Adams'da teknik direktorluge basladi. Wycombe Wanderers'ta gecirdigi bir sezonun ardindan 2008 ekiminde Portsmouth'un basina gecti. Pek de basarili olamayan Tony Adams'in isine dun son verildi. Takimin en onemli 2 oyuncusu olan Lass Diarra ve Jermaine Defoe takimdan ayrildiktan sonra islerin iyice zorlasacagi belliydi ama EPL gibi teknik direktorlere sahip cikilan bir ligde bu kadar erken bir yol ayrimi beklemezdim. Artik onune baksin o da, yillarca formasini giydigi Arsenal'de Wenger'e yardimci olsun ve almasi gereken egitimi tamamlasin.

8 Şubat 2009 Pazar

Belki...



" The Curious Case of Luis Aragones "

Sabir...

Marcelo Carrusca



2006 - 2007 sezonu basinda Galatasaray'a buyuk umutlarla gelmis bir baska futbolcu. Galatasaray'in transfer politikasinin bu sezon gibi olmadigi donemlerde, adi duyulmamis, Guney Amerikali futbolcular bir heyecan uyandirirdi taraftarda. Kivircik saclariyla ve 16 numarali formasiyla Marcelo'da heyecanla beklenmisti. Klasik antreman performanslari sonrasi yapilan yorumlar ve umutlarla beklenmisti o da. Yumusak bilek dendi, oldurucu ara pas dendi, Alex gibi dendi. Benim hatirladigim tek sey toplari gogusuyle alirkenki estetigi. Ilk geldigi zaman yeni Ribery denilip 5 yillik imza attirilmisti. Maclarda cok yer alamasa da her zaman bir umuttu Carrusca. Arda Turan'in Mlada Bolesav maci sonrasinda kendini duyurmasi ve kanitlamasi Carrusca'nin sonu oldu. Bir Turk'un yildiz olmasi herkesin tercihi olacagindan Carrusca hic yer bulamadi takimda. O kadar yedek kalmasina ragmen, neredeyse hic oyuna girememesine ragmen, hem hep calisti hem de taraftar icin bir umut oldu. Herkes onun patlama yapmasini bekledi 2 sezon boyunca. Her transfer doneminde bir takima kiralik gidisi konusu acilsa da bir turlu gidememisti. Bu sezon basina kadar tabi. Bu sezon basinda Cruz Azul'a kiralik giden Carrusca'nin kaderi orada da degismedi. Meksika liginde ve CONCACAF'ta toplamda 4 kere 11 baslamis ve 7 kere de sonradan oyuna girmis. Sure aldigi maclarda 1 gol atip 1 asist yapmis Carrusca. Sezon sonunda Galatasaray'a donecek. Bu adamda bir gariplik var, ne gol atiyor ne asist yapiyor kisaca hic bir sey yapmiyor, kendini gosteremiyor ama insanlar umidi kesmiyor. Hep bir umut hep bir heyecan. Umarim sonunda gereken patlamayi yapar ve Ribery'den kazanilamayan Marcelo Carrusca'dan kazanilir.

Galatasaray Turkiye'dir


Galatasaray Spor Kulubu dun oynanan Kayserispor macindaki hakem hatalari ve bundan once yasanan hatalardan sonra bir aciklama yapmak zorunda kalmis. Yersiz kartlar, esit yapilmayan ihraclar ve bu aciklama...

Dün gece Ali Sami Yen Stadı’nda futbolun dışında çirkin bir oyunun bir perdesi daha sergilenmiştir. Neye hizmet ettiği belirsiz, neyi amaçladığı ise gün gibi aşikâr bir zihniyet, bilinçli şekilde 90 dakika boyunca adeta emek hırsızlığı yapmıştır. Galatasaray-Kayserispor maçının hakemi Selçuk Dereli bir futbol karşılaşması yönetmemiştir, yazılan senaryoyu başarılı şekilde uygulamıştır. Gösterdiği davranışların ve verdiği kararların başka bir açıklaması da yoktur. Karşılaşma boyunca oyunun önüne çıkan akıl almaz hataları ve yönetimiyle futbolcularımızı ve taraftarımızı tahrik etmiş, belki de diyet ödeme uğruna bir takımın kaderi ile oynama hakkını kendinde görmüştür. Takımımızı anlamsız ve tartışılan kararlarla eksik bırakmış, taraftarı provoke ederek tahriklere yol açmış, adeta takımımızın üzerine oynayıp tek kelimeyle bir sindirme operasyonunu sahne sahne uygulamaya koymuştur. Selçuk Dereli’nin komedi yönetimi bardağı taşıran son damla olmuştur.
 
Şimdi futbol tarihine karanlık bir gece olarak asılan bu 90 dakikanın ardından beyaz sayfa söylemleriyle yola çıkıp basiretsiz görünümleriyle güvenilir olmaktan uzak kalanlara sesleniyoruz:

1) Galatasaray’ın olgun duruşunun katkılarıyla filizlenen ve yükselen futbol barışı, ne yazık ki Galatasaray’ın aleyhine kullanılarak bugünlere gelinmiştir. Galatasaray’ın Türk futbolundaki kaosu önlemeye yönelik çabası ve birleştirici unsur olma adına gösterdiği anlayış, kendi aleyhine haksızlıklara yol açacak kadar deformasyona uğratılmıştır. "Galatasaray nasılsa bizi destekliyor" diye düşünüp Galatasaray’ın üzerine oyunlar oynamaya kalkışmak, bu büyük camianın gücünü hafife almaktır.

2) Futbolcularımız ve yöneticilerimiz haksız yere ve komik gerekçelerle cezalandırılırken hataları yapanların yanlışları yanlarına kâr kaldığı gibi, asıl ceza görmesi gerekenler ise Galatasaray’a karşı hata yapmanın bedelini ödüllendirilerek almaya başlamışlardır.

3) Hakemlerin takımımız futbolcularına yapılan sertliklere gösterdiği tolerans ve yaklaşım, basit-ucuz ve kolay kart cezaları uygulaması, takımın futbolunu sindirmeye yönelik çalınan düdükler, tribünlerin provokasyonuna yol açan yönetimler ve bunun neticesinde ortaya çıkan komik cezalar artık tahammül sınırlarını zorlamaktadır.

4) Unutulmasın ki Turkcell Süper Lig’de Galatasaray, 2007-08 sezonunda en az kart gören takımlardan  biri olmuştur. Kulübümüzün ve futbolcularımızın spor ahlâkı, anlayışı ve duruşu hiçbir şekilde değişmemiştir. Hal böyleyken şimdi soruyoruz: “Ne değişmiştir ki bu ucuz kartlar havada uçuşmaktadır?” Kartlarda ve faullerde görülen çifte standart, bazı futbolcularımızı pasifize etmek için gösterilen çabalar arkalarında hep soru işaretleri bırakmaktadır.

5) Son Kayserispor maçında, bir önceki hafta Sivas’ta bedava gösterildiği herkesçe malum kırmızı kart, Eskişehirspor maçında ofsayttan yenilen, Kadıköy’de atılan ama iptal edilen goller ve daha bir çok örneklerle çoğaltabileceğimiz kasıtlı olmadığına inanmak istediğimiz ama inancımızı ve sabrımızı zorlayan pozisyonlar. Biz sadece Galatasaray’ın değil, tüm maçların mercek altına alınmasını ve incelenmesini istiyoruz. Bakın, araştırın, anti futbola prim tanımayın. Bakın, araştırın, çifte standardınızı siz de yakalayın.

6) Yine unutulmaması gereken bir nokta ise Galatasaray’ın Avrupa çapında yıldızlara sahip ve milli takımlara en çok futbolcu veren kulüp olmasıdır. Yerli ve yabancı birçok önemli ismin yer aldığı  takımımız aynı zamanda darbeye yönelik sakatlıklardan da aşırı derecede etkilenmektedir. Galatasaray futbol takımı bünyesinde 22 milli futbolcuyu barındıran bir yapıya sahiptir. Ayrıca bunların içinde 5 ayrı milli takım kaptanı mevcuttur. Böylesine uluslararası hüviyetteki bir takıma karşı kimse takıntısını, nefretini, kompleksini Galatasaray’ın üzerinden gidermeye çalışamaz. Kimse yazılan senaryoları Galatasaray’ın üzerinde uygulayamaz. Galatasaraylı futbolcuların sahadaki duruşlarını kimse bozamaz, taraftarı provoke edemez, sahasını kapatmaya çalışamaz. Bir çok milli zaferi birlikte yaşadığımız bu çocuklarımızın, kendi değerlerimizin basit oyunlarla heba edilmesine göz yumamayız.

7) Gerçekçi  hiçbir icraat, proje ve hamle atağına kalkışmayan, somut bir faaliyet girişiminde bulunmayan, futbol oynanması mümkün olmayan sahalara seyirci kalan ve bu nedenle futbolcuların sakatlanmalarına yol açanlar sadece ikili ilişkilere dayalı düzenlerinde Galatasaray gerçeğini göz ardı edemezler.

Türkiye Futbol Federasyonu yönetimine, fair-play adına attığımız her adımın, uzattığımız her zeytin dalının geri dönüşü bizi hem şaşırtmakta hem de yaralamaktadır. Galatasaray camiasının “fair-play”den anladığı dürüst oyun ve etik davranıştır. Biz herkese eşit davranılan bir yönetim anlayışını destekleyeceğimizi her platformda belirten bir camianın ve duruşun temsilcileriyiz. Biz lekesiz, saf ve adil bir futbol anlayışı istiyoruz.

Ancak tahammül sınırlarını aşan yaklaşımlar, sergilenen vurdumduymaz tavırlar ve Galatasaray maçlarında yaşanan akıl almaz hatalar bizi sessizliğimizi bozmak zorunda bırakmıştır. Ne yazık ki yola çıkarken beyaz sayfa, dürüst futbol, şeffaflık anlayışı sloganlarını şiar edinenler kendilerinin de sonunu kestiremedikleri bir yöne sapmıştır. Bu şekilde gittiği sürece Türkiye Futbol Federasyonu’na ve kurullarına olan desteğimizi geri çekeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. Uzun süren sabırlı bir dönemin ardından bugün geldiğimiz noktada bu federasyon ve kurullarının Türk futbolunu yönetecek kapasitede olmadığına kanaat getirmiş bulunuyoruz.

Galatasaray’ın desteği olmadan federasyonunun futbol barışını, sportif başarıyı ve sektörel gelişimini nasıl sağlayacağını biz de merak ediyoruz.

Galatasaray her zaman futbol barışının yanında olmuş bir kulüptür ve olmaya da devam edecektir. Ancak Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu ve kurulları sadece kuralları sağduyulu ve dürüstçe uyguladığı sürece.

Hiçbir zaman unutulmasın ki sessizliğimiz acizliğimizden değil efendiliğimizdendir. Federasyon ve onun kurullarına desteğimizi  ve güvenimizi gözden geçirmek zorunda kaldığımız şu günlerde kimsenin kuşkusu olmasın ki Galatasaray camiası ve taraftarı haksızlığa karşı her türlü tepkisini demokratik platfomlarda gösterecektir. Etik futbol anlayışımızda kurallara bağlılık, rakibe saygı, haksız avantajdan kaçınma ilkelerinin herkese eşit bir biçimde uygulanması dışında hiç bir beklentimiz yoktur.

MHK’yı kimin yönettiğini bilmiyoruz.
Gözlemciler ve temsilciler kurulunu ve diğer kurulları kimin yönettiğini bilmiyoruz.
Ama artık kimin yönetmediğini de biliyoruz.

GALATASARAY ASLA SAHİPSİZ DEĞİLDİR…
UNUTULMASIN Kİ GALATASARAY TÜRKİYE’DİR…

Euro 2016 Turkey

Daha once icimden gecenleri Italya'nin aday olmasiyla birlikte belirtmistim bu turnuva hakkinda. Dun TFF'nin yaptigi aciklamaya gore Turkiye de bu turnuvaya aday. Hayirli olsun.


Post Match: Galatasaray - Kayserispor



Bugune kadar izledigim Kayseri -  Galatasaray maclarinin heycaniyla ve guzel bir mac olacagi dusuncesiyle Istanbul'a gelir gelmez Ali Sami Yen'e dogru yoneldim. Havanin guzelligi, zeminin son maclara gore daha duzgun olmasi ve Lincoln'un kadro'da olmasi beni daha da motive etti maca. Macin basladigi andan itibaren guzel futbol kokulari geliyordu. Lincoln varligini attigi ara paslarla belli etti. Mac oncesi Hakan Balta'nin sakatlanmasi sonucu Galatasaray en son Besiktas macinda uyguladigi 3-5-2 sistemiyle sahadaydi. Bu dizilisle iyi oynamalarina ragmen, birden Selcuk Dereli isimli sahis cikti ve bu guzel maci katletti. Cangele kendini ceza sahasi icin yere biraktiginda sari kart vermeyen bu sahis, Lincoln'e yapilan mudahele sonrasinda yere dusmesini sari kart ile cezalandirdi. Ondan sonra macin 30. dakikasinda ikinci saridan oyun disi birakti. Gosterilen bu gereksiz sari kart macin kaderini degistirdi. Macin geri kalan 60 dakikasindan Selcuk Dereli'nin yanlis kararlari devam etti. Galatasaray 10 kisi oynadigi 60 dakikada iyi oynasa da, son dakikada Mehmet Eren'in vurusu De Sanctis'i caresiz birakti ve 89. dakikada Kayserispor beraberligi yakaladi. Mac boyunca en cok calisan isim tartismasiz Arda'ydi. Sol bek gibi oynamasinda ragmen, sahada basmadik yer birakmadi. Yeri geldi Sabri'ye yardima gitti, yeri geldi ilerde pres yapti, yeri geldi defansina yardim etti. Servetli defans yine cok hata yapmadi. Alistigimiz araya atilan bir kac top disinda cok bir hatalari yoktu Mehmet Topal'in etkisiz oyununa ragmen. Baros iyi hos ama acilen dribbling calismalari yapmasi gerekiyor. Top ayagina dolaniyor kosarken. Nonda'da bir yukselis var, gecen hafta attigi gole onu kendine getirmis gibi. Aylar sonra Linderoth'u gormek ve etkili oyununu seyretmek keyif verdi. En cok begendigim futbolculardan biri olan Hakan Balta'yi bir sure izleyemeyecek olmak uzucu. Skibbe'nin pozisyonlara tepkisi ve genel sinirli tavri herkesi geriyor. Onunda korkutugunu oradan hissediyoruz. Yanlis kararlarda daha sakin ve temkinli olmali. Futbolcularin gergin olma nedeni teknik direktorlerinden de geliyor olabilir. Fatih Terim'i biraz izlemeli sanki.

Hazirlik Maclari Keyif-i Futbol


Brezilya - İtalya
10 Subat Salı
Saat : 21.45
Yer : Emirates Stadium, Londra
Yayin : NTV Spor

Fransa - Arjantin
11 Subat Carsamba
Saat : 22.00
Yer : Stade Veledrome, Marsilya
Yayin : NTV Spor

Turkiye -  Fildisi Sahilleri
11 Subat Carsamba
Saat : 20.30
Yer: Izmir Ataturk Stadi
Yayin: TRT 1

Ispnaya - Ingiltere
11 Subat Carsamba
Saat : 23.00
Yer : Ramon Sanchez Pizjuan, Sevilla
Yayin : TRT 1

 Sec begen al. Once sali gunu Italya - Ingiltere maci. Carsamba ise Turkiye maciyla basla, Fransa - Arjantin ilk yari, Ispanya - Ingiltere tamami, arada tekrar Fransa - Arjantin.