22 Mayıs 2009 Cuma

Hamit vs. Domuz



Turklerin basina dunyanin her yerinde enteresan olaylar gelir nedense. Son yasanan komik ama vahim durum Munih'ten. Sakatligi nedeniyle bir suredir forma giyemeyen Hamit, Bayern'in fizyoterapisti Fredi Binder ile ormana, dayaniklilik calismasi yapmaya gider. Sevgili Hamit'imiz kosarken bir de ne gorsun. Bir yaban domuzu... Sakatliklar sonrasinda yaptigi antremanlar yaramis ki yaban domuzundan basarili bir sekilde kacabilmis. Jupp Heynckes'te cekmis Hamit'i aferin olum domuzdan bile kacabiliyorsun artik, sakatligin gecmis, son macta oynatacagim seni demis. Hamit domuzla kapistigina sevinsin mi uzulsun mu simdi. Saka bir yana, Hamit Altintop'a gecmis olsun dileklerimi iletiyorum. Kolay bir sey olmamali yaban domuzundan kacmak.

Final Oncesi Son Calismalar


Alex Ferguson ozel antremanlarla futbolcularini Barcelona macina hazirliyor ya da futbolcular kendi kafalarina gore ligin son karsilasmasi olan, Hull City macina calisiyorlar. Acaba hangisi ?

Keyf-i Futbol 23-24 Mayis


23 Mayıs Cumartesi
16.30 Wolfsburg - Werder Bremen (KANAL 24-Dönüşümlü)
16.30 Bayern Münich - Stuttgart (KANAL 24-Dönüşümlü)
22.00 Barcelona - Osasuna (NTVSPOR)
22.00 Bordeaux - Monaco (KANAL A-Dönüşümlü)
22.00 Nancy - Marseille (KANAL A-Dönüşümlü)
22.00 Villarreal - Valencia (NTV)

24 Mayıs Pazar
15.00 Celtic - Hearts (FUTBOL SMART)
15.00 Dundee United - Glasgow Rangers (FUTBOL SMART)
16.00 Milan - Roma (NTVSPOR)
20.00 Beşiktaş - Galatasaray (LİG TV)
20.00 Sivasspor - Gençlerbirliği (SPORMAX)
20.00 Eskişehirspor - Trabzonspor (İZ TV-201)
20.00 Fenerbahçe - Konyaspor (DİGİ-202)
20.00 Kocaelispor - İstanbul BB (ACTİONMAX-203-Dönüşümlü)
20.00 Ankaragücü - Denizlispor (ACTİONMAX-203-Dönüşümlü)
20.00 Ankaraspor - Antalyaspor (ACTİONMAX-203-Dönüşümlü)
23.10 Velez Sarsfield - Boca Juniors (NTVSPOR)

21 Mayıs 2009 Perşembe

17 Mayis 2000 Fotoromani


Hakan Sukur'un 2000 yili UEFA Finali'nde Hagi'nin kirmizi kart gormesiyle ilgili yaptigi sacma aciklamayi okuyali yaklasik bir 4 gun oluyor. Gereken zamani bulamadigim icin bu resimlerle bugun ugrasabildim. Once kendini Galatasaray'in patronu sanan Hakan Sukur'un aciklamasi :

"Son dakikada kazandığımız frikik atışını kullanmak için Hagi hazırlık yapıyordu. Ancak ben kaleyi tutarsa gol olur diye düşündüm ve vurdum. Tabii o benim atmama hem şaşırdı hem de sinirlendi. O hareket onu çok gerdi. Uzatmaların ilk dakikalarında Adams'ın başlattığı ancak Hagi'nin sürdürdüğü pozisyonda kırmızı kart gördü."

Hakan Sukur

Ve fotoroman :

Ray Parlour, 90 dakikalik surenin sonunda Hagi'ye sert bir mudahele yapar.

Hagi bu mudahele sonrasinda yerde kalir.

Hagi, topu yerlestirir ve kaleye bir bakar.

Gerilir ve sol ayagini hazirlar. Hakan Sukur pek bir frikik gecmisi olmadigi icin yanda bekler.

Hagi, Umit Davala'ya ceza sahasina girmesini soyler.

Hagi, tam topa yonelecekken, Hakan Sukur topa vurur ve az farkla auta gider.

Hakem maci bitirir, Hakan Sukur yaptigi hatanin farkindadir ve Hagi'nin suratina bakamaz.

Uzatmalarin ilk yarisinda Hagi'nin suratina carpan top onunde kalir ve ceza sahasina dogru ilerler.

Adams'i gecmeyi zor da olsa basarir.

Kramponunun azizligine ugrar ve ayagi kayar.

Sonrasinda olaylar gelisir ve itmeler, vurmalar baslar.

Adams'in hareketleri karsisinda resmen cildirir Hagi.

Guzel, okkali bir cevap vermeyi uygun gorur Romen Delikanli.

Kendine yakismayacak ama yakisacak bir yumrugu sallar.

ve Adams yere yigilir.

Sonuc olarak, hakem olaylari baslatan ve Hagi'yi cildirtan Adams'a sari, Hagi'ye ise kirmizi kart gosterir.


Simdi, Galatasaray'a gonul vermis herkes Hagi'nin hircin ve haksizliga dayanamayan yapisini biliyor. Ancak Hakan Sukur ya Hagi'yi bizler kadar gozlemleyememis, ya da Galatasaray ve Hakan Sukur iliskisinin boyle sacma yollarla surdurmeyi deniyor. Acilen bu tur hareketlerin ona yakismadigini anlamali. Orada Hagi'nin ayagi kaymasa, Adams ona vurmasa, Hagi alir, iceride bekleyen Hakan'in kafasina ortayi yapar. Durduk yere dingilin biri topa onun yerine vurdu diye kavga cikaracak kadar kisiliksiz bir adam degil. Herkes kendi isine baksin.

Paris'ten Selam Var



Mateja Kezman kendini bulur gibi Paris'te son haftalarda. Aslinda oradaki macera da kotu baslamisti, 18'e girememeler, kadro disi birakilmalar, Sirp hareketleri derken sonunda toparladi kendini Batman. Son 1 -2 haftadir daha duzenli forma sansi buldugu icin, kendini kanitlama firsati elde etti. Son Auxerre macinda, gol atamasa da sahada bildigimiz, kosan, isiran Kezman vardi. Ancak 2-1'lik maglubiyete onun etkili futbolu da engel olamadi. Bu mactan 1 hafta once oynanan Le Mans macinda takiminin tek golunu atti ve 3 puani getirdi. Taraftarlar da kendisine guvenmeye basladi. PSG, eski gunlerinden uzak kalmisti yillardir. Bu sezonu buyuk bir ihtimalle ilk 4'te bitirecekler. Kezman, bence Paris'te kalir ve gecmisteki Mateja'ya biraz daha yaklasir. Fenerbahce'ye donerse de Guiza, Semih, Kezman biraz fazla kaliteli olabilir.

NTV Spor'a Saygilar

Dun yayinlanan Spor Servisi'nde benim blogumdan bir resim kullanmislar. Iyi ki kullanmislar. Butun Spor Servisi ekibine tesekkur ediyorum. Aylardir merakla bekliyordum Futbol Insanlari ne zaman oraya cikacak diye. Kismet son UEFA Kupasi'nin oldugu guneymis.

Tugay'a Veda



Blackburn Rovers taraftarlari, 8 yildir takimlarinin formasini giyen, yasayan efsane gozuyle baktiklari Tugay Kerimoglu'na bu hafta sonu West Bromwich Albion karsisinda veda ediyorlar. Muhtesem bir toren hazirligi yapilmis ve Tugay'in futbol hayatinin son macinda onu Turk bayraklari ve Turk Milli Takimi formalariyla ugurlayacaklarmis. Buralarda jubileler pek basarili olmaz, umarim Tugay'a hak ettigi sevgi ve saygi gosterilir; acikcasi bu konuda pek bir suphem de bulunmuyor. Sezon sonunda Blackburn Rovers ve Galatasaray karsilassa da bir veda da Ali Sami Yen'de yapilsa. Buyuk bir ihtimalle TSL maclari yuzunden yayin olmaz ama bu veda maci Turkiye saatiye 18:00'de, bir sekilde izlemeli. 

Carlsberg Man of the Match


Son UEFA Kupasi'nin kahramani ve oglu... Acaba onumuzdeki sezon bu aile nerede olacak ?

Gecmis Olsun Mesut

Kaybetmeye gelmedin ama ' hayatta her sey senin istedigin gibi olmuyor.. '

UEFA Kupasi'nin Son Finali



Mac ayagimiza kadar gelmis, gitmemek olmazdi. Hemen onumde Bulent Korkmaz, Yilmaz Vural, Guvenc Kurtar, Ersun Yanal, arkamda Ertugrul Saglam, yanimda Diego'nun kardesi, Turquoise Lounge'da mac gayet keyifliydi. Bulundugum yer itibariyle hem maci hem de insanlari takip ettim. Macla baslayalim; Shaktar'in maci kazanacagini herkes biliyordu. Takim halinde oynamalari, kanatlari mukemmel bir sekilde kullanmalari, Lucescu'nun mac icinde disiplinin bozulmasina izin vermemesi ve en onemlisi olabildigince basit oynamalari kupayi Ukrayna'ya goturdu. Rakipleri Werder Bremen'de de Diego, Mertesacker ve Almeida gibi isimler olmayinca, her sey Shaktar icin daha kolay oldu. Mesut ve Pizzaro ellerinden geleni yapsalarda, Lucescu'nun Brezilyali askerlerine karsi etkisiz kaldilar. Jadson, Adriano, Ilsinho, Fernandinho, Willian ve Brezilyali olmasa da takimin kaptani olan Srna macin kaderini degistiren adamlardi. Bugun, bir daha anladimki futbolu en basit oynayan takimin yuzu guluyor. Arada tabi zor seyler de cikiyor ve maclari guzellestiriyor. Naldo'nun golu bi zor seylere cok guzel bir ornek. Nasil bir gelis, nasil bir vurus...

Simdi gecelim isin dedikodu kismina; butun mac boyunca ozellikle Bulent Hoca'yi izledim. Gayet sakin bir sekilde maci takip etti, hemen onunde oturan Ersun Yanal'a gore daha hareketsiz, sakin bir sekilde pozisyonlari inceledi. Gerets'ten alistigimiz o ' maci yasama ' hareketleri pek yoktu. Devre arasinda Arif, Okan, Fatih, Emre, Bulent toplaninca birden kendimi 9 yil oncesine goturdum. Futbolun icinde olan, akliniza gelebilecek herkes bugun oradaydi. Nam-i deger kume dusme takimi teknik direktorleri, Guvenc Kurtar ve Yilmaz Vural yanyanalardi. Yilmaz Hoca, Guvenc Kurtar'a Konyaspor hakkinda takiliyordu hatta. Erhan Altin ve Hikmet Karaman ise ayri bir tarafta, kim kalir muhabbeti yapiyorlardi. Ertugrul Saglam ise diger meslektaslarina gore en pasif olandi bu gece. Benim icin macin olayi, macin bitis dudugunden sonraydi. Maci televizyondan izleyenler Show Tv'nin basarili(!) yayinindan goremedi ama maci yerinde izleyenlerin gozunden kacamayacak bir sey oldugunu dusunuyorum. 

Mac biter bitmez, Shaktarlilar orta sahaya kosar, arkalarindan da Lucescu bir orgeneral agirliginda yurur. Fakat birden deli dolu bir Turk, Domnul Lucescu'nun pesinden kosar ve sarilir. Lucescu'da bu kisiyi gorur ve o da sevinir, gulmeye baslar. Iste bu sevgili Turk agabeyimiz Abdurrahim Albayrak... Bu adamin heyecani, yasama sevinci kendisine hayran ediyor. Eminim Abdurrahim Bey de bugun o stadda Galatasaray'in kupayi bir kez daha kaldirisini gormeyi isterdi ama kismet degilmis. Guzel bir ' Final'in Final'i ' oldu, Avrupa Ligi'nde gorusmek uzere.

Shaktar Donetsk : 2 - 1 : Werder Bremen 

19 Mayıs 2009 Salı

Unutmamali



Inter'in 17. sampiyonluk kutlamalarinda Julio Cesar kankasini unutmamis. Bir cok olay yaratsa da, attigi goller sonrasinda cezalar alsa da, kacip gitse de bu sampiyonlukta onunda yeri vardi. Ozellikle Jose'nin yeteneklerinin farkinda olusu ve onu bulundugu durumdan kurtarma istegi, ilk maclarda tutar gibiydi ama sonunda umutsuz vaka oldugu anlasildi. Adriano denince aklima Inter formasi ve sol ayagi gelir. Julio Cesar bizlere Adriano'nun onemini bir kez daha hatirlatti. Icimde bir seyler 1 sezon sonra, Flamengo'da kendini bulduktan sonra, tekrar yuvasina donecek diyor. Haydi bakalim. Tarkan'dan geliyor:
Unutmamalı o güzel günleri  
Anılarla gönülleri hoş tutmalı avutabilmeli  
Hatırlamalı sevgiyle anmalı  
Ümitlerle yarınları hoş tutmalı, ayırmamalı..

RF & NV


Dunyanin en iyi takimi olmalarinin sebebi, arka tarafta da ondeki kadar kaliteli adamlarinin olusu. Rio ve Nemandja, son donemlerde az biraz da Jonny Evans, Manchester United'in butun basarilarinda buyuk pay sahibi. Sampiyonlar Ligi finalinde de Barcelona karsilarinda alacaklari galibiyette katkilari cok olacak. Messi'nin Ingiliz futbolu karsisinda etkisiz kaldigini iki Chelsea macinda gorduk. Ellerindeki kupayi sonuna kadar hakediyorlar. 27 Mayis aksami da ellerinde benzer bir cisim olacak.

Kutlamalarin Delisi


Nerede sahalardaki agirligin ey Luis Figo.

18 Mayıs 2009 Pazartesi

17 Mayis



Bir 17 Mayis daha gecti. 9 yilda neler neler degisti, degisemedi buralarda. Hala 9 yil onceki basariyla tatmin oluyor olmak, biraz icimi burkuyor. O gunu unutmak mumkun degil ama visneye calan, koyuca, tatli bir kirmizi ve icinde turuncudan iz tasiyan tok bir sariya gonul veren biri olarak yeni 17 Mayislar yasamak isterdim. Yinede o gunu gordugum icin kendimi sansli hissediyorum. O basarida olan herkese ama herkese binlerce tesekkur ediyorum. Herkesin 17 Mayis'i tekrar kutlu olsun.


Unutmadan; ' Basarilar gelir gecer, asaletin bize yeter. '

Babalar ve Cocuklari

Andrei Voronin ve kizi

Maldini'den Chiellini'ye


Paolo Maldini : " Bak oglum yillardir bu formanin hakkini veriyorum, bu son saatlerimde asabimi bozma benim. Eger milli takimda da 3 numarayi alacaksan adam gibi oyna kirmiyim kafani ! "

Giorgio Chiellini : " Tamam abi, bir kusurumuz olduysa affola..."

U Donusu



Kasimpasa hemen yapti U donusunu, geri geldi Turkcell Super Lig'e. Dusup de donemeyenlerden olmadilar. Gecen sezon neredeyse 25 hafta taraftarlarindan uzak oynamislardi. Ne zaman sempatik stadlari bitti, futbol seviyeleri de yukseldi. Ugur Tutuneker'in onderliginde gayet basarili maclar cikardilar. Gecen sezon Sami Yen'de Erhan Kucuk'un attigi frikigi ve aldiklari galibiyeti unutamam. Acikcasi bir Izmir takimi isterdim ama olmadi. Karsiyaka one gecmesine ragmen, sonrasinda once yine Erhan Kucuk sonra da bir baska tecrubeli oyuncu Huseyin Kartal'in golleriyle galip geldi. Tekrar hosgeldin Kasimpasa. Ankette % 51 Karsiyaka, % 19 Kasimpasa'ydi bu arada. Hic bir seye guven olmaz.

17 Mayıs 2009 Pazar

Post Match : Galatasaray - Genclerbirligi


Yazilacak cok bir sey yok, her seyi acikliyor resim. Emre Gungor'un sakatlanip, Kewell'in girdigi dakikadan sonra basladi mac. 35. dakikada Kewell oyuna girdi ve 55 dakikada maci kazandirdi Galatasaray'a. Kewell'i yedek soyundurmak, Bulent'in bir guc gosterisi gibiydi. Futboldan anlayan hic kimse Baris Ozbek'i Kewell'a tercih etmez. Yaratan daha fazla dayanamadi, kuluna zorla dogru yolu gosterdi. Gunesin altinda fazla kalan esmer guzeller, Baros, Lincoln ve Arda'nin sahada gezindigi macta, Avustralyali once bir gol atti, bir de beceriksiz Baris'a gol attirdi. En icten duygularimla tebrik ediyorum kendilerini. Arda bugun uyurken bile attabilecegi calimlari atamadi. Bazi pozisyonlarda hem arkadaslarini, hem taraftarlari cildirtti. Kredisinden yedi biraz. Mehmet Topal, izlendigi macta hem on libero oynadi, hem stoper. Cok yonlu bir futbolcu oldugunu gostermis oldu boylece. Bence gecer not almistir. Emre Asik yine her zamanki maclarindan birini cikardi. Serkan Kurtulus bizi Sabri eziyetinden kurtardi artik. Sezonun bitmesine iki mac kaldi. Onumuzdeki hafta Besiktas deplasmani, pek hos seyler olmayabilir. Yolunuz acik olsun Aslanlar.

Captain Tuncay



Middlesbrough buyuk bir ihtimalle bir alt lige dusecek ama butun Turk futbolseverlerin aklinda Sakaryali Tuncay Sanli'nin kaptanligini yaptigi Ingiliz takimi olarak kalacak. Cumartesi gunu oynana M'boro - Aston Villa macinda, Tuncay once cok guzel bir rovesata gol atti ve takimini one gecirdi, sonra da kaptan Downing'in sakatligi sonrasinda kaptanlik pazubandini takti. Devre arasinda Chelsea istiyordu Tuncay'i ama su anda Tuncay'a gereken takim ilk 8 mucadelesi veren bir takim. Sonrasinda bir ust kademeye atlamasi onun icin daha yararli olur. Tottenham, Manchester City, Aston Villa, Everton gibi takimlar, Tuncay'in kendini bir kez daha kanitlamasi icin gereken mekanlar. Sonrasinda ver elini Big 4. Turk futboluyla, Ingiliz futbolunun arasindaki kalite farkinin en somut ornegidir bence Tuncay. Gittigi gunden beri bir kere pismanlik yasadigini dusunmuyorum. Oralar bambaska bir diyar.

Sampiyonlar


Barcelona bu sezon sergiledigi oyun boyunca sampiyonlugu en cok hak eden takimdi. Iniesta, Messi, Xavi, Eto'o, Henry derken 100 golu gectiler. Bugun Mallorca'ya yenilmelerine ragmen sampiyonlugu, Real Madrid'in dun aldigi maglubiyet sonrasinda garantilediler. Oldu 20.

Diger bir sampiyon ise Manchester United. Sezon basinda Liverpool'un, United'i cok zorlayacagi gibi bir hava vardi. Az da olsa zorladilar ama yetmedi. Giggs'in tecrubesi, defansta Vidic'in diriligi ve Ferdinand'in kalitesi, ileride Ronaldo, Berbatov, Tevez, Rooney farki ve arada cikan Macheda gibi gencler, 18. sampiyonlugu getirdi.

Son sampiyon ise, yine beklenen ve ongorulen bir sampiyonluktu. Dun AC Milan'in, Udinese deplasmaninda aldigi 2-1'lik maglubiyet, kutlamalari bir gun onceden baslatti. Burada sampiyonluk biraz daha sorunluydu. Adriano'nun isyanlari, Balotelli'nin sorunlari, Ibra'nin son donemlerdeki nazlari derken, Mourinho'nun kalitesi ve sezonun ilk yarisindaki etkili oyun kupayi Milano'nun mavi tarafina goturdu. Oldu 17.