4 Aralık 2008 Perşembe
"L10"
Hertha macindan sonra hemen basladi klasik Alex-Lincoln karsilastirmalari. Yok o daha cok kosuyor, yok bu daha iyi ara pas atiyor, yok bunun istatistikleri daha iyi gibi. Lincoln'un bu yilin basindan beri sergiledigi olaganustu performansa diyebilicegimiz bir sey olmamasina ragmen Lincoln'un, Alex'le yada Hagi'yle karsilastirilabilmesi icin en az 2-3 yil daha Galatasaray adina oynamasi ve her mac en az Hertha macindaki kadar etkili oynamasi gerekiyor bence. Lincoln'un yeteneklerine, futbol bilgisine dil uzatmak haddim olamaz ama Galatasaray'a yaptigi katkilar Hagi'nin Galatasaray'a ya da Alex'in Fenerbahce'nin yaptiklari yaninda sonuk kaliyor. Lincoln'u her mac buyuk bir keyifle izliyorum. Acaba bu mac ne yapicak, nasil bir pas aticak, nasil bir calim atacak diye meraklaniyorum. Dun ki macta galibiyetteki etkisi tartisilamaz bile. Keske her mac dunki gibi oynasa ve Galatasaray'i tek basina basarilara tasiyabilse. Umarim Lincoln'de, takimina Alex kadar, Hagi kadar katki saglar, Turk futbolseverler de onu daha uzun sure izler. Turkiye'de goze guzel gelen futbola, showa karsi bu kadar yorumcu varken, Lincoln de onlari daha cok kez rezil eder.
Huntelaar Madrid'de
3 Aralık 2008 Çarşamba
Post Match: Hertha Berlin - Galatasaray
Bekledigim gibi bir mac oldu. Galatasaray yine bu sezon alisilani yapti. Yine bir Avrupa kupasi maci, yine Lincoln'un iyi performansi ve sonuc yine galibiyet. Lincoln, hem Alman basinina hemde bizim kabzimallara nispet yaparcasina oynadi. Schalke'den yollanmasina neden olan Alman basinini bugunki mactan sonra kendisi hakkinda dusunucekleri tek sey ve utanc olacaktir. Bizim basinin, yok ayagini elini verirdim, yok terbiyesizlik, yok 9 kisi gibi sacmaliklarina karsin 11e11 olan maclardada showunu yapacagini ve Galatasaray'in efsanelerinden biri olucagini gosterdi. Ayrica kaptanlik bence Lincoln'e yakisti. Bugun o pazubandinin verdigi guc ve liderlik ruhu bu macin sonucunu direk etkiledi. Eger Arda-Kewell-Baros 3lusu, Lincoln'e biraz daha ayak uydurabilseydi, bugun belki fark olabilirdi. Lincoln her gecen dun takimi adina daha yararli oynamaya basliyor ve hem takim arkadaslarinin hemde taraftarini kendisine hayran birakiyor. Umariz sezon sonuna kadar ona gelen vahsi tekmelerden etkilenmeden basarisini surdurebilir. Sonuc olarak, Lincoln, Galatasaray'a geldigi gunden beri en yararli macini oynadi. Orta sahadaki Mehmet Topal-Baris ikilisi yapmalari gerekeni yaptilar. Ikiside kosan ve isiran futbolcular olduklari icin rakip ortadan gelemedi. Sabri bugun elinden geleni yapti ama olmayinca olmuyor. Bu adamda kimsenin cozemedigi bir seyler var. Hacettepe macinda ayagindan cikan inanilmaz sutlari unutturdu bugunki tribunleri bulan sutlardan sonra. Kendisini gelistirmek icin ugrastigina cabaladigina inaniyorum ama biraz daha fazla ugrasmasi gerekiyor galiba. Bu mac Morgan De Sanctis'e karsi olanlar kapak etkisi yapmistir buyuk ihtimalle. Takimi adina herseyi yapti bugun. Sakatlanma pahasina atladigi toplar, risk yaraticak pozisyonlara izin vermeye kurtarislar ve o kadar olaganustu seyin yaninda insanligini gosteren hatalar. Bugun ki galibiyette onunda etkisi buyuktu.Macla ilgili butun pozitif seyler macin 75. dakikasina kadar. 75. dakikadan sonra Galatasaray kendisine hic yakismayan hatalar yapti ve kisiliksiz bir futbol oynamaya basladi. Dizilis dogru olmayinca ileri atilan butun toplar kaleye atak olarak geri geldi. Galatasaray'in hatalarina hakeminde hatalari eklenince, maci kendi lehlerine cevirmek imkansizlasti. Yapilan hatalar adeta mahalle takimi hatalariydi. Galatasaray 9 puanla UEFA Kupasi grup asamasini tamamladi ve 2000 ruhunun gaziyla bundan sonraki maclar hayal edilmeye baslandi.
(Ah o golu Baros degilde Arda atsaydi da, Tugay'a butun takimin selamini iletseydi..)
Insan ol Zlatan !
Reporter - “You’ve got some scars in your face, Zlatan. What has happened?”
Zlatan - “Well…I don’t know…you’ll have to ask your wife about that”
Zlatan - “Well…I don’t know…you’ll have to ask your wife about that”
Zlatan (Answer to criticism from John Carew that Zlatan’s moves are pointless.) - “What Carew does with a football, I can do with an orange.”
Zlatan - “Absolutely not. I have ordered a plane. It is much faster.” (Zlatan about the rumour that he bought a super-Porsche)
Reporter - “What would you name your son?”
Zlatan - “Zlatan Jr.”
Zlatan - “Zlatan Jr.”
Gunumuz futbolunun, en megoloman, en kendini begenmis, en simarik futbolcusu ,ama ayni zamanda en yetenekli forvetlerden de biri.
Hertha Berlin- Galatasaray
Galatasaray'in UEFA'daki son maci. Son haftayi bay gecicek Galatasaray. Turnuvaya iyi bir baslangictan sonra gecen haftaki Metalist maglubiyeti biraz moralleri bozsada, Galatasaray'in bu yil Turkcell Super Lig'e gore UEFA'da daha iyi performans gostermesi taraftarlarini umitlendiriyor. Micheal Skibbe'nin de hala Galatasaray'in basinda olabilmesi bunun sayesinde. Olasi bir maglubiyet, gruptan cikmayi zora sokabilir.3. ya da 2. bitirip bir ust turda cikmasina UEFA grup 1.siyle veya Sampiyonlar Ligi'nden gelicek bir rakiple oynamak zorunda kalinabilir. Berlin'de stadin buyuk bir cogunlu Turk taraftarlarla kapli olacak. Yani Galatasaray icin tam bir deplasman sayilmaz. Kadrolar tam kesinlesmemis olsa da Galatasaray'in De Sanctis-Sabri-EmreAsik-Servet-Volkan-Meira-Baris-Arda-Kewell-Lincoln-Baros 11yle cikmasi bekleniyor. Yani Galatasaray'in bu yil genellikle kullandigi 4-4-1-1 taktigi. Baros'un tek forvet oynadiginda ne kadar zorlandigi goz onune alinirsa, onun icin biraz zor bir mac gecicekmis gibi gozukuyor. Ama Hacettepe macinda 3 gol atmis olmasi onun formunu ve moralini nasil etkilemis onu Skibbe'den baskasi bilemez. Defans guvenligindende bana ne diyip, Meira-Baris ikilisinden biri sahada olursa ve Umit Karan-Baros ikilisini sahaya surerse Skibbe, bu macta taraftarlara guzel bir deplasman galibiyeti izletebilir. Ayhan'in yoklugunda Baris Ozbek dogru secim. Ayhan gibi orta sahada basip, rakibi bozucak bir adam boyle bir dis saha macinda cok ise yarar. Bir baska secenek ise Emre Asik yerine Emre Gungor. Bu 2 Emre'nin secimi benim icin Emre Gungor'dur ve koskoca Song'u kesebilmis bir defans oyuncusunun Emre Asik'i kesmesi garipsenemez. Emre Asik'in Benfica macindaki olaganustu performansinin o maclik oldugunu, genelde kendisinin butun iyi niyetine ragmen gereksiz hatalar yaptigi ve butun mac boyunca her saniye takimini eksik birakma riskinin oldugunu hepimiz biliyoruz. Emre Gungor ise daha pozitif ve efektif oynayan ve mudahaleleri yerinde olan bir oyuncu. Ayrica Benfica ve Olympiacos maclarindaki hucum presini de unutmamak lazim. Butun bunlari bir yana birakirsak, Galatasaray'in 4 oyuncusunun ( Arda-Kewell-Lincoln-Baros) 30 dakika kendileri gibi oynamasinin Galatasaray'a yetecegi karsilasmadir. Bu 4'lunun performansi Hertha'nin son haftalardaki formunu yalan eder. Benim bu aksama dair tek istegim var o da, eger Galatasaray gol atarsa, 26 Ekim 1999 oynanan Herta Berlin macinda Tugay'in attigi golden sonraki gibi sevinmeleri. Boylece, dunyanin en keyifli liginde biz Turkleri yaklasik 8 yildir temsil eden kaptana hala sevildigini ve hep sevilecegini hatirlatmak.
2 Aralık 2008 Salı
Torino'nun en degerli dili
Alessandro Del Piero Gasperin. Herhangi bir insanin Del Piero'nun futbolculugunu, gollerini yada o muhtesem vurus stilini kotulemeye hakki olamaz. Gunumuz futbolunun en degerli oyuncularindan biri. Gectgimiz ay 34une girdi, 93 yilindan beri Torino'nun siyah-beyaz tarafindan oynuyor ve tam 578 maca cikmis Juventus formasiyla. Oynadigi 578 macta da 251 gol atmis. Italyan futbolu dendiginde akla gelen o kati savunma, kisir gecen maclar, sari kartlar gibi seyirciyi sikan unsurlarin tersine Italyan futbolunu sevdiren bir kimsedir cogu insan icin. Hem takimina olan bagimliligi, hem ileri uctaki sadece atmak yerine attirmaya da dayali olan futbolu hem de frikiklerdeki ustaligiyla her taraftarin kendi takiminda gormek isteyecegi bir futbolcu. Frikiklerdeki basarisini ise, vurdugu topun gidecegi yeri hayal etmesine baglamakta. 2008 Agustos'unda Emirates Cup sonrasi 40 yasina kadar futbol oynamaya calisicagini belirtti. Umariz 40ina gelene kadar basina bir sey gelmez de, bizleri o frikiklerden, asistlerden, gollerden mahrum birakmaz.
Ballon d'Or 2008
2008 yilinin Avrupa'daki en iyi futbolcusu Cristiano Ronaldo secildi. Pek sasirmamak lazim. Orta sahada gorev alan bir futbolcunun ( ne kadar forvete yakin bir sey oynasa da asil yeri orta saha olarak geciyor maclarda) gorev aldigi 49 macta 42 gol atmasi ve her macini bir showa donusturmesi bu odul icin yeter de artar. Jose Mourinho'nun odulu haketmedi demesini onun kisiligine, hirsina ve kiskancligina baglamak lazim. Ikincinin Leo Messi olmasi yadirganamaz ama bana kalirsa bu siralamada en cok goze batan adam 6. Andrei Arshavin. Euro 2008 deki bir kac etkili macla bu kadar puan almasi sasirtici. Hem de Zenit St. Petersburg'un Sampiyonlar Ligi maclarinda herhangi bir varlik gosterememesine ragmen 6... Son olarak Stevie-G' ye 10.luk olmaz, kaptana ayip olur.
1. Cristiano Ronaldo (Portekiz, Manchester Utd), 446 puan
2. Lionel Messi (Arjantin, FC Barcelona), 281 puan
3. Fernando Torres (İspanya, Liverpool), 179 puan
4. Iker Casillas (Eİspanya, Real Madrid), 133 puan
5. Xavi Hernandez (İspanya, FC Barcelona), 97 puan
6. Andreï Arshavin (Rusya, Zenith St-Petersburg), 64 puan
7. David Villa (İspanya, Valencia CF), 55 puan
8. Kaka (Brezilya, Milan AC), 31 puan
9. Zlatan Ibrahimovic (İsveç, Inter Milan), 30 puan
10 Steven Gerrard (İngiltere, Liverpool), 28 puan
11. Marcos Senna (İspanya, Villarreal), 16puan
12. Emmanuel Adebayor (Togo, Arsenal), 12 puan
13. Wayne Rooney (İngiltere, Manchester United), 11 puan
14. Sergio Agüero (Arjantin, Atletico Madrid), 10 puan
15. Frank Lampard (İngiltere, Chelsea), 8 puan
16. Franck Ribéry (Fransa, Bayern Munich), 7 puan.
17. Samuel Eto'o (Kamerun, Barcelona), 6 puan
18. Gianluigi Buffon (İtalya, Juventus), 5 puan
19. Michael Ballack (Almanya, Chelsea), Cesc Fabregas (İspanya, Arsenal), 4 puan
21. Didier Drogba (Fildişi, Chelsea), Sergio Ramos (İspanya, Real Madrid), Nemanja Vidic (Sırbistan, Manchester United), 3 puan
24. Edwin van der Sar (Hollanda, Manchester United), Ruud van Nistelrooy (Hollanda, Real Madrid), 2 puan
2. Lionel Messi (Arjantin, FC Barcelona), 281 puan
3. Fernando Torres (İspanya, Liverpool), 179 puan
4. Iker Casillas (Eİspanya, Real Madrid), 133 puan
5. Xavi Hernandez (İspanya, FC Barcelona), 97 puan
6. Andreï Arshavin (Rusya, Zenith St-Petersburg), 64 puan
7. David Villa (İspanya, Valencia CF), 55 puan
8. Kaka (Brezilya, Milan AC), 31 puan
9. Zlatan Ibrahimovic (İsveç, Inter Milan), 30 puan
10 Steven Gerrard (İngiltere, Liverpool), 28 puan
11. Marcos Senna (İspanya, Villarreal), 16puan
12. Emmanuel Adebayor (Togo, Arsenal), 12 puan
13. Wayne Rooney (İngiltere, Manchester United), 11 puan
14. Sergio Agüero (Arjantin, Atletico Madrid), 10 puan
15. Frank Lampard (İngiltere, Chelsea), 8 puan
16. Franck Ribéry (Fransa, Bayern Munich), 7 puan.
17. Samuel Eto'o (Kamerun, Barcelona), 6 puan
18. Gianluigi Buffon (İtalya, Juventus), 5 puan
19. Michael Ballack (Almanya, Chelsea), Cesc Fabregas (İspanya, Arsenal), 4 puan
21. Didier Drogba (Fildişi, Chelsea), Sergio Ramos (İspanya, Real Madrid), Nemanja Vidic (Sırbistan, Manchester United), 3 puan
24. Edwin van der Sar (Hollanda, Manchester United), Ruud van Nistelrooy (Hollanda, Real Madrid), 2 puan
Kabzimal
Yillardir, keyifle takip ettigim bir futbol programidir Maraton. Bana gore futbolun en iyi konusuldugu iki programdan biridir Futbol Kulubu'yle birlikte ( Bugun yayinlananda Bedri Baykam ve Altan Erkekli vardi, hic olmamis. Izlenicek sadece Maraton kaldi). 30 Kasim tarihli Maraton'da, ilk defa Turkcell Super Lig'in guzelliklerini takdir edilmesi yerine o guzelliklere laf edildigini gordum. Turkiye 1. Futbol Ligi'ni izleyen Turklerden baska insan yok denecek kadar az. Bizleri diger ligleri izlemeye yonelten ise o maclarda olan guzel hareketler. Insanlar Barcelona macini Messi'nin showu icin izliyor yada Manchester City macini bakalim Robinho ne yapacak diye izliyor. Bizim kabzimal ise takimi 3-1 ondeyken oyuna bir renk katan, herkes gibi normal surmek yerine bir enteresanlik yapan Lincoln'e takiliyor. Neymis topu sektirerek gidince rakibini kucuk dusuruyorumus. Ey Erman Hoca, sen git Ibrahimovic'in, Messi'nin, Ronaldinho'nun, Robinho'nun, Cristiano Ronaldo'nun rakiplerini nasil maymun ettiklerini bi izle sonrada onlara ne yapmak istedigini bizlere soyle. Cassio de Souza Soares Lincoln, Alex de Souza, Matias Emilio Delgado, Rodrigo Barbosa Tabata, Yusuf Simsek gibi teknigi ust seviyede olan ve topu kole gibi kullanan futbolcular bu ligin kalitesini arttiracak futbolcular. Sen onlari "takip edersen", kimse bu ligi senin gibi kasaplari izlemek icin takip etmez.
''Ben futbolcu olsam bu adamı takip ederdim, kıstırırdım."
Erman Toroğlu
Erman Toroğlu
1 Aralık 2008 Pazartesi
Marco Amelia
Amelia'ya Livorno zamaninda beri takip ederim ve iyi bir kaleciligi olduguna inanmisimdir. Bir kalecide olmasi gereken deliligede sahip zaten. Yeteneginin hakkini Euro 2008'de Italya kadrosunda bulunurak ondan sonra da Palermo'ya imza atan alan Amelia, geride biraktigimiz haftada Palermo'nun AC Milan'i 3-1 yendigi macta Ronaldinho'nun penaltisini kurtardi. Bu kurtarisida Playstation'a bagladi...
"It was like playing against Ronaldinho on the PlayStation, he did the same run-up."
The Hunter
Real Madrid, Hollanda ekolunde ilerlemeye devam ediyor. Son bombalari ise Klaas-Jan Huntelaar. Son takimi Ajax'ta 90 macta 75 gol atmis. Bu onun kalitesini gostermeye yeterde artar. Teknigi ust duzeyde bir golcu ve tarz olara Zlatan'i andiriyor. Real Madrid'de Ruud sonrasi gunler icin ideal bir transfer gibi gozukuyor. Hatta belkide Ruud'dan bir gomlek ustun. Bir Hollandali'ya yakisicak yer Marco van Basten sonrasi AC Milan olucak olsa da, Real Madrid'de "9" numarayi "El Pibito"dan daha iyi tasiyacagi kesin. Iki tarafada hayirli olsun. Transfer maliyet: 23-25 milyon euro
Bir baslangic...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)