18 Eylül 2009 Cuma

Top Kafa


Futbolcularin toptan baska bir sey dusunmedigi hakkinda bir suru karikatur yapildi. Karikaturlere inat, Fenerbahce'nin Avrupa Ligi'ndeki rakibi Sheriff'in oyuncusu Benjamin Balima'nin dun gece oynanan Steaua macindaki hali.

Keyf-i Futbol 20 - 22 Eylul


19 Eylül Cumartesi
14:45 Burnley-Sunderland / Spormax
16:30 Bayern Münich-Nuremberg / TRT 3
17:00 Cardif City-QPR / Euro Futbol
17:00 Arsenal-Wigan / Spormax
17:00 Bolton-Stoke City / Spormax
19:30 West Ham-Liverpool / Spormax
20:30 Bucaspor-Boluspor / D Spor
21:00 Beşiktaş-Kayserispor / Lig TV
21:45 AZ Alkmaar-NEC Njimegen / Futbol Smart
22:00 Marsilya-Montpellier / Kanal A
23:00 Barcelona-A.Madrid /NTV Spor
23:15 Braga-Porto / Euro Futbol
20 Eylül Pazar
00:30 Vitoria-Internacional / Spormax
13:00 CSKA Moskova-Dinamo Moskova / Spormax
15:30 Manchester United-Manchester City / Spormax
15:30 Feyenoord-PSV / Futbol Smart
16:00 Milan-Bologna /NTV Spor
16:30 Eintracht Frankfurt-Hambourg / TRT 3
17:00 Celtic-Heart / Euro Futbol
18:00 Chelsea-Tottenham / Spormax
18:30 Leverkusen-Werder Breme / TRT 3
20:00 Real Madrid-Xerez /NTV Spor
20:30 Giresunpor-Çaykur Rizespor / D Spor
21:00 Fenerbahçe-İ.B.Belediyespor / Lig TV
21:45 Roma-Fiorentina /NTV Spor
22:00 PSG-Lyon / Kanal A
22:00 Santo Andre-Sao Paulo / Spormax
21 Eylül Pazartesi
20:30 Dardanelspor-Orduspor / D Spor
21:00 Kasımpaşa-Galatasaray / Lig TV

17 Eylül 2009 Perşembe

Hakem 5'lisi


UEFA Avrupa Ligi'nin baslamasiyla sahadaki hakem sayisi 5 oldu. Kale sahasi hakemleri yada UEFA'nin diline gore ek yardimci hakemler sayesinde, hakemi aldatmaya yonelik hareketler, penalti pozisyonlari, topun kale cizgisini gecmesi gibi kararlarin dogrulugu garanti altina aliniyor. Bu yeni karar aralik ayina kadar Avrupa Ligi'nde denenecek ve ise yaramasi halinde saha icindeki hakem sayisi 5'e cikacak. Bence bu uygulama basarili olacaktir. Hakemler bazi pozisyonlarda yalniz kalip, yanlis karar vermekten yakiniyorlardi. Artik boyle durumlarda ofsayt meleklerinden baska, bir de ceza sahasi melekleri var.

Post Match : Panathinaikos - Galatasaray


Galatasaray, bazilarina gore ilk ciddi karsilasmayi da rahat bir sekilde kazandi. Deplasmanda oynanan bu rahat oyun, rakip takim dahil herkesi sasirtmistir. Son maclarda Galatasaray'da garip bir seyler var. Rakip takima maclari ha dondu, ha donecek duygulari yasatip, birden farki aciyorlar. Yaziktir rakiplere. Once Besiktas maci, bugun de Pana' macinda yine bu duygulari yasatti Galatasaray rakibine. 5. dakikada Pana' defansinin yaptigi buyuk hatayi gole ceviren Elano sayesinde yine zor gecmesi beklenen bir mac 5. dakikada koptu. Macin devaminda Galatasaray tam bir Avrupa takimi gibi oynayip kendini cok yormadan sonuca gitti. 47'de Baros'un klasik bir counter-attack golu ve Elano'nun sansiyla birlikte kaleye giren frikigi maci 3-0 getirdi.

Baros'un kacirdigi pozisyonlari da dusundugumuzde Galatasaray'in belki de maci cok daha farkli bir sekilde kazanbilecegini soyleyebiliriz. Ilk yari da uzak direge atmaya calisip, iyi vuramadigi pozisyon ve ikinci yarida, hep gormek isteyecegimiz, calimlar ve dribblingle ceza sahasina girip kalecinin ustune vurdugu pozisyonlar Baros kalitesinde bir futbolcunun es gecmemesi gereken sanslardi. Elano geldiginden beri en etkili macini oynadi Atina'da. Attigi 2 gol, girdigi pozisyonlar, attigi muazzam paslar zamanla daha da isinacagi izlenimi verdi. Ozellikte Baros'un golunde attigi pasa diyecek soz bulamiyorum. Gollerineyse diyebilicegim bir sey var, umarim butun sezon bu kadar sansli olur. Harry Kewell yine tecrubesini konusturdu. Yaptigi kosular, attigi paslar arkadaslarini rahatlatti. Geriye donuslerde sorun yasamasi tek olumsuz hareketiydi bugun. Gelen butun ataklarin rakibin sag tarafindan gelismesinin nedeni de Kewell geriye donememesinden kaynaklarniyordu.

Macin bir diger kilit adamiysa Emre Asik'ti. Yine her zamanki performansini sergiledi. Hatasiz oynadi. Yaninda kim olursa olsun Emre'ye farketmiyor, isini layikiyle yapiyor. Sanirim bu gidisle yeni bir sozlesme daha imzalayacak. Orta sahada Mehmet Topal ve Mustafa Sarp ikilisi son maclarina gore daha uyumlu bir mac cikardilar. Topu oyuna sokustu Ayhan'i aramiyor degiliz ama. Leo Franco'da hem kalede guven veren, hem de topu oyuna iyi sokabilen bir kaleci izlenimi veriyor. Bedavaya daha iyisi olamazdi buyuk bir ihtimalle.

Keita, Sabri, Hakan Balta ve sonrada giren Arda ve Ugur cok etkili bireysel olarak goze carpmadilar ama takim oyunu icinde onemli isler yaptilar. Ugur'un kosu temposundaki sikinti goze carpiyor. Ekstra antremanlarla bu acigini kapatmasi sart. Arda milli maclarin etkisinden hala tam anlamiyla cikamamis. Kasimpasa macinda kaptan tekrar dumene gecer. Emre Gungor'e gercekten uzuluyorum artik. Bir turlu donemiyor sahalara. 2006 -2007 sampiyonlugunda Servet'le yakaladiklari uyumun tadi damagimizda kaldi. Az bir sey degil koskoca Rigobert Song'u kesen bir oyuncudan bahsediyoruz. Galatasaray sampiyonluga oynadigi UEFA Avrupa Ligi'ne, liderlikteki en buyuk adayini rahat gecerek basladi. Zor bir deplasmandan 3 golle donuyor sari kirmizililar. Yola devam ! Bugun futbolda yarin basketbolda !

Bu arada Rijkaard'a suikast girisimi olursa, zanli belli, unutmayalim.

16 Eylül 2009 Çarşamba

Hakan Balta'nin Sigarasi


Spor ve tutun tuketimi birlikte yurumeyecegi dusunulen bir ikilidir. Profesyonel anlamda spor yapan ve bundan para kazanan sporcularin, sigara gibi insan bunyesindeki her hucreye zarari olan bir icattan uzak durmasi beklenmektedir. Bir de " Gencligimde ne futbolcuydum, arkadaslar sigaraya baslatti, kariyerim bitti. " diyen agabeylerimizin zihnimize kazidigi imkansiz ikilini, aslinda sadece onlarin hatalarini ortmek icin urettikleri yalandir. Galatasaray'in tartismasiz en efendi oyuncusu Hakan Balta gectigimiz hafta icinde bir gun Istinye Park'ta esi Derya Balta ve takim arkadasi Ayhan Akman'la yemek yerken bir sigara yakmis. Kameralari fark edince de utanip, sigarasini atmis. Hakan Balta'yi cok seven biri olarak, kendisine sigarayi yakistiramadim acikcasi ama sahaya cikip sol kulvari en iyi sekilde kullandigi surece benim icin ne icip, ne icmediginin bir onemi yok. Galata Sarayi Efendileri'ni okuyanlar bilirler. Fatih Terim'in Galatasaray'in basinda oldugu zamanlarda, kamp donemlerinde, yemeklerden sonra Tugay, Suat, Ergun ve Umit'e sigara izni verdigini, bu izni alirken de Suat'in her seferinde " Eger kosamaz duruma gelirsem birakirim." dedigini... Ayni zamanda Fatih Terim'in de "Ben meshur ettim." dedigi Backwoodslarini ve Davidoff Light'lari ictigini bilmeyen yoktur. Yazin Cesme'de en iyi profesyonellerden biri olan ve her saniye kendini hazir tutan Emre Asik'i da bir elinde Gin Tonic, diger elinde sarma sigarayla gordugumu ekleyeyim. Yeni teknik direktorumuz Frank Rijkaard'in da Sampiyonlar Ligi sampiyonlugundan sonra baskan Laporta'yla sigarali resimleri mevcut. Futbolcularin da birer insan olduklarini, istedikleri her seyi yapmaya haklarinin olduklarini unutmayalim. Bizler icin onemli olan, sahada sergiledikleri performans olmali.

Zico'nun Degisen Kurasi



Arthur Zico, gectigimiz hafta CSKA Moskova'dan kovulana kadar Sampiyonlar Ligi B grubunda Besiktas, Manchester United ve Wolfsburg'la mucadele edecekti. En fazla 3. olabilirdi boyle bir grupta. Tabi CSKA kapiyi gosterince, bu grup planlari alt ust olmus ve Zico'da kendine yeni bir takim bulmus. Anorthosis Famagusta'nin yaraticisi, efsanesi, Temuri Ketsbaia'nin dun takimdan kopmasindan sonra, artik Zico'yu Sampiyonlar Ligi H grubunda Olympiacos'un basinda gorecegiz. Bugun anlasmis taraflar ve 2 yillik sozlesmeyi yakin bir zamanda imzalayacakmis. Bugun oynanan AZ macinda Olympiacos'un basinda gecici olarak Bozidar Bandovic vardi. Mac sonunda, soyunma odasindan tanisir Zico yeni takimiyla. Basarisiz CSKA doneminden sonra bakalim Yunanistan'da nasil gunler bekliyor Beyaz Pele'yi.

Embesil

15 Eylül 2009 Salı

Sabri'den Kendine Mektup

Biz yillarca, ilkogretim 3. sinif seviyesindeki bir adami elestirmisiz. Sanirim Rijkaard, okulu disardan bitirtiyor Sabri'ye.

Zlatan ve Evlatlari

Cani sikildigi ve degisim istedigi icin Inter'den ayrilan Ibrahimovic, Barcelona'da gollerine kaldigi yerden devam ediyor. Resimde cocuklari gibi gorunen Iniesta, Messi ve onlarla birlikte Xavi en buyuk yardimcilari Barcelona'da. Takasta Inter'e gecen Eto'o da gayet iyi bir form grafigi ciziyor. Yarin Zlatanli Barcelona ve Eto'olu Inter karsi karsiya gelecek. Macin kaderini belirleyecek adamlar bu iki isim olacak ve maci kazandiracak oyuncu, bu ikili cekismede de bir adim one gececek.

14 Eylül 2009 Pazartesi

Nihat'tan United Dersi


2009 - 2010 sezonunun en formda oyuncularindan biri olan (!) Nihat Kahveci, arkadaslarina Manchester United'i devirmenin yolunu aktarmis. Villarreal'de oynadigi donemde Manchester United'a hic yenilmediklerini, master tezi gibi kullanan Nihat, bogucu bir presle rakiplerinin dengelerini bozabileceklerini soylemis. Ayni zamanda defanstaki arkadaslari, arkalarina adam kacirmazlarsa sonucun daha kolay gelebilecegini eklemis. Fink, Ernst, Yusuf uclusu bogucu presin uzmani zaten dimi Nihat ? Karsinda Manchester United var ve sen Ferrari'den, Sivok'tan arkalarina Rooney'i, Berbatov'u kacirmamalarini istiyorsun. Futbol senin de belirttigin gibi basit kurallardan olusuyor, ama elindeki kadronun kalitesi bu basitligi olusturuyor. Simdiden gecmis olsun. ( Umarim Besiktas bana bu cumleyi yedirir. )

Sabri'deki Degisim


Ilk defa Sabri Sarioglu hakkinda olumlu bir yazi yazacagim icin cok heyecanliyim. Rijkaard'in gelisiyle birlikte Sabri'deki olumlu degisimin herkes farkinda. Haftasonu oynanan Besiktas macinda da bu gelisimini en iyi sekilde gosterdi taraftarina. Mucadelesi, terbiyesi ve hirsiyla sahanin en iyisiydi Sabri. Milliyet Gazetesi'nde yer alan habere gore Sabri kendisi karar verip, degismis. Saha icindeki antipatik hareketlerine son verdigini, artik sadece isine konsantre oldugunu ve bu yasindan sonra insanlarin kendisini sadece futboluyla yargilamasini istiyormus. Sag kanatta Keita'yla iyi bir uyum yakaladiklarini ve Keita'nin savunmaya yaptigi yardimlarin kendisini rahatlattigini soylemis. Butun bunlardan bahsederken Ugur'un varligini da unutmamis ve yeri geldiginde onunda oynayacagini eklemis. Helal olsun sana Sabri. Saha icin cikan tartismada bile olayi buyutmek yerine, takim arkadasini ayiran bir adama donusecegini dusunemezdim bile. Aynen boyle devam Deli Oglan.

15 - 16 Eylul Iddaa Tahminleri


Atletico - APOEL --> 1
Besiktas - Manchester United --> Ust
Chelsea - Porto --> 1
Juventus - Bordeaux --> 1
Maccabi Haifa - Bayern --> 2
Marseille - Milan --> 0
Wolfsburg - CSKA Moskova --> 1
Zurich - Real Madrid --> 2


Dinamo Kiev - Rubin Kazan --> Alt
Inter - Barcelona --> TGS 2-3
Liverpool - Debrecen --> 1/1
Lyon - Fiorentina --> Ust
Olympiacos - AZ --> TGS 2-3
Sevilla - Unirea Urziceni --> Ust
Standard - Arsenal --> 2
Stuttgart - Rangers --> 1


Puan Durumlari








13 Eylül 2009 Pazar

"Eski" Acik

Eski Acik'in ustunun kapanmasi, islev olarak iyi bir hareket olsa da, goruntu olarak o kadar da iyi olmamis. Bana biraz derme, catma, gecekonduvari gorundu bugun. Ali Sami Yen'deki butun ustu kapali tribunlerinin catisinin beton olmasi bu celik catiyi degisik gostermis olabilir. Belki de sezon sonunda Florya'ya tasinabilecek bir sekilde insa edilmis olmasindandir o basit goruntusu. Degisimi Eski Aciklilara sormak lazim tabi.

Basimiz Sagolsun


Sen 18 yil once bizi uzmus olsan da, biz seni asla uzmeyiz Baba.

Post Match : Galatasaray - Besiktas

Sezonun ilk derbisini kazanan, ongoruldugu gibi Galatasaray oldu. Herkes Galatasaray'dan daha baskili ve etkili bir futbol beklese de, sari kirmizili takim bugun macin ilk 10 dakikasi ve gol pozisyonlari disinda o kadar da etkili degildi. Hatta macin ilk yarisinin sonlarinda ve ikinci yarinin baslarinda Besiktas'in sahaya yayilma ve pas yapma olarak daha iyi oldugunu soyleyebiliriz. Galatasaray'in bugun iyi oynamadan aldigi 3-0'lik net galibiyetin tek bir aciklamasi var benim icin, o da iki takim futbolculari arasindaki kalite farki.

Kulubedeki ikiliyi de unutmamak lazim tabi. Galatasaray'da futbolla ilgili herkesin tanidigi futbolcularin olmasi ve bu futbolcularin her saniye macin kaderini degistirebilecek paslar, sutlar atabilmleri; bunun aksine Besiktas'in kadro kalitesi bakimindan Galatasaray'dan cok uzak bir noktada olmasi galbiyetteki en onemli etkendi. Elano'nun, Kewell'in, Arda'nin attiklari paslar ve Baros gibi bir bitiricinin tamamlamalari maci sonuclandirdi.

Bugun Leo Franco kalitesini gosterdi. Karsi karsiyalarda, atilan sutlarda hem takim arkadaslarina hem de taraftarlara guven verdi bugun. Yavas yavas bu guven daha da artacaktir. Defansin gobeginde oynayan Servet - Emre ikilisi benim gozumde bu takimin ideal defans ikilisidir. Emre'lerin soyadi ne olursa olsun, Servet'in yaninda ikisinden birinin oynamasi Gokhan Zan'dan daha saglam duruyor. Bugun hem Servet, hem Emre Asik iyi oynadilar ve gelismeye calisan Besiktas ataklarinin gelisememesinde onemli rol oynadilar. Solda Hakan Balta her zamanki seviyesindeydi. Milli takim yorgunlugu, sakatlik etkilemedi, yine kritik mudahalelerde bulundu ve ataklarda etkiliydi. Sabri Sarioglu 2009 - 2010 sezonunda izlenmesi keyif veren bir futbolcuya donustu. Sadece bugun ki macta degil, bundan once ki maclarda da saglam bir goruntu ciziyor. Bugun oynadigi kulvarlarda basmadik yer birakmadi. Hem ileride, hem geride elinden geleni yapti, iyi de yapti. Keske hep boyle oynasa, hatta biraz daha ustune koysa.

Orta sahanin gobeginde Mustafa Sarp - Mehmet Topal ikilisi, uyum olarak siritmadi ama yaptiklari is olarak biraz daha fazlasini arzulatti. Ozellikle Mehmet Topal'in biraz etkisiz kalmasi bu arzunun ana nedeni. Ideal ikili Mustafa Sarp - Ayhan'dir gozumde. Linderoth'un donusu neye gebe olur bilemiyorum. Sagda Keita yine rakip takimin bekini kansere yaklastirdi. Nasil bir depardir, nasil calimlardir, nasil bir oyun gorusudur bu ? Lyon'lu taraftarlar sinir oluyorlardir bence bu performansa. Kewell, kalitesini yine son iki golde gosterdi. Adamdan asalet akiyor cimenlerin uzerinde. Ilk yaridaki vuruslarindan biri gol olsaydi da Daddy Cool esliginde inletseydi Galatasaray taraftari Ali Sami Yen'i.

Cok etkisiz oynadigi, hatta neredeyse sadece sahada gezdigi bir macta bile asist yapabilen Kaptan'i kutluyorum. Artik bu kornerler iyice uzmanlik alani oldu. Bosna Hersek macinda Emre yerine Arda kullansaydi belki de sonuc farkli olurdu. Milli maclarin yorgunlugu bugun her halinden belliydi. Hem kafa olarak, hem fiziksel olarak cok yorulmus Arda. Iyi bir dinlenme doneminden sonra yine top alip, top dagitan Arda'yi izlemeye baslariz. Ulkesinin golcusu Milan Baros, bu maci da bos gecmedi. Iki tane klasik Baros golu atti. Anlayamiyorum bu adami oyun olarak iyi diyemeyecegimiz bir performans sergiliyor ama bir sekilde gol atiyor. Haticeye degil neticeye bakmak lazim tabi.

Elano biraz daha alismis takima. Taa Brezilya'dan geliyor olmasina ragmen, Tello'nun aksine, bugun sahadaki yerini aldi. Once, Arda'nin yorgunlugundan bosalan Galatasaray orta sahasina hareket getirdi, sonra Baris'in girmesiyle birlikte kanatlari tekrar hareketlendirdi. 3. golden onceki pasini gecmemek lazim. Bir frikik olsun da, sovunu yapsin diye bekledim ama olmadi. Yeni transfer Caner Erkin de bugun Galatasaray formasiyla ilk macina cikti.


Bugun gayet iyi mucadele etmelerine ragmen, gecen yil sampiyonu Besiktas'a diyecek bir sey bulamiyorum ben. Taraftarlara yaziktir, gunahtir. Nacizane, Mustafa Denizli'ye bir kadro yazmak istiyorum: (4-2-3-1'imsi) Hakan Arikan - Ibrahim Uzulmez ( Ismail Koybasi ) - Ibrahim Toraman - Ferrari - Ekrem Dag - Fink - Ernst - Tello - Nihat ( Yusuf veya Tabata ) - Holosko - Bobo ( Nobre ). Haddim degil Hocam ama sana da uzuluyorum.