Bugune kadar Ali Sami Yen'de izledigim en sikici, en keyfisiz, kalitesiz macti. Ilk yari boyunca oyunu cirkenlestiren bir Sivasspor ve herhangi bir beceri gosteremeyen Galatasaray vardi macta. Bugune kadar oynadigi her macta oyunu guzellestiren Sivasspor, bugun ilk yarida adeta macin icine etti. Defansta Bilica denen cirkef oyuncunun 2 macta tekme atmadigi, kavga etmedigi bir oyuncu kalmamistir heralde. Macta iki takim icin gereksiz bir gerginlik vardi. Bu gerginligi yaratanda Sivasli futbolculardi. Galatasaraylilar kaybedilmis bir macin hirsiyla, istekli basladi maca. Kazanmak icin herseyi yapmaya hazir durumdalardi. Sivasspor ise bugune kadar takdir topladigi oyunuyla degil cirkeflikle durdurmaya calisti Galatasaray. Basarilida oldular, macin gerginlik seviyesini iyice arttirip macin icine ettiler. Ilk yari boyunca futbol adina hic bir sey yoktu iki takim adina. Ne yapilmis bir pas, ne cekilen bir sut, en ufak bir sey yoktu. Ikinci yaridan once Bulent Uygun'da bu sikintinin farkina varmis ki, maci oyunuyla guzellestirebilecek Balili'yi aldi. Bir deplasman takiminin, Galatasaray deplasmaninda oynamasi gerektigi gibi, golu ve galibiyeti counter-attacklara yani atilan uzun toplara birakti. Balili'nin hiziyla teke tekte hem Emre'yi hem Meira'yi gecebilecegini bilmeyen yoktu Mecidiyekoy'de. Ikinci yarida Sivasspor oyununu degistirsede, Galatasaray'da hersey ayni devam ediyordu. Macin en en basinda solda Baris, sagda Aydin, ortada Topal-Ayhan, ileride Arda, onunde Baros dizilisiyle devam edilseydi belki daha keyifli bir mac olabilirdi. Ancak Arda sola, Ayhan Baros'un arkasina gecince sikinti kacinilmazdi. Ayhan'in yeri ortanin ortasi bunu herkes anladi. Bugun oynadi yerde oynadiginda fazla pasif kaliyor. Attigi gol bu macin tek olumlu seyi ama atilan gol bile bu maci icin fikirleri degistiremez. Mac boyunca ne Arda, ne Baros, ne Aydin yani taraftarlarin maci cevirmesini bekledigi isimler hic bir sey yapmadi. Arda butun mac yurudu, Aydin yetersiz oldugunu tekrar gosterdi, Baros Lincoln'suz Kezman oldugunu hatirlatti bizlere. Macin son 10 dakikasindaki hali saha futboluna benzer sey bu maci ozetleyebilir aslinda. Sabri mac boyunca bu takimda olmamasi gerektegini herkese bir daha gosterdi. Artik taraftarlara gina geldi, sagdan bindirip kafaya orta yapan "kucuk kaptan"i beklemekten sikildilar. En son takimda bu kadar yoklugu hissedilen adam Hagi'ydi. Simdilerse ise Lincoln'suz olmuyor. Yaratici oyuncu eksikligi bu olsa gerek. Maci izleyen herhangi birine sorsaniz mactan aklinizda kalan goze guzel gelen bir sey var mi diye, kimsenin var diyebilecegini sanmiyorum. Gecen yil kimsenin aklina gelmezdi, oynamayan, sakatliktan kurtulamayan Lincoln'un vazgecilmez olucagi. Uzun lafin kisasi, mac bana keyif vermedi. Bu maci izlemek yerine Ingiltere Championship Nottingham Forest - Doncaster macini izlemek daha cok keyif verebilirdi. Son olarak, Sivasspor yine iyi bir transfer yapmis, Kamanan isimli futbolcu rakiplere zor anlar yasatacaktir.
27 Ocak 2009 Salı
Post Match: Eziyet
Bugune kadar Ali Sami Yen'de izledigim en sikici, en keyfisiz, kalitesiz macti. Ilk yari boyunca oyunu cirkenlestiren bir Sivasspor ve herhangi bir beceri gosteremeyen Galatasaray vardi macta. Bugune kadar oynadigi her macta oyunu guzellestiren Sivasspor, bugun ilk yarida adeta macin icine etti. Defansta Bilica denen cirkef oyuncunun 2 macta tekme atmadigi, kavga etmedigi bir oyuncu kalmamistir heralde. Macta iki takim icin gereksiz bir gerginlik vardi. Bu gerginligi yaratanda Sivasli futbolculardi. Galatasaraylilar kaybedilmis bir macin hirsiyla, istekli basladi maca. Kazanmak icin herseyi yapmaya hazir durumdalardi. Sivasspor ise bugune kadar takdir topladigi oyunuyla degil cirkeflikle durdurmaya calisti Galatasaray. Basarilida oldular, macin gerginlik seviyesini iyice arttirip macin icine ettiler. Ilk yari boyunca futbol adina hic bir sey yoktu iki takim adina. Ne yapilmis bir pas, ne cekilen bir sut, en ufak bir sey yoktu. Ikinci yaridan once Bulent Uygun'da bu sikintinin farkina varmis ki, maci oyunuyla guzellestirebilecek Balili'yi aldi. Bir deplasman takiminin, Galatasaray deplasmaninda oynamasi gerektigi gibi, golu ve galibiyeti counter-attacklara yani atilan uzun toplara birakti. Balili'nin hiziyla teke tekte hem Emre'yi hem Meira'yi gecebilecegini bilmeyen yoktu Mecidiyekoy'de. Ikinci yarida Sivasspor oyununu degistirsede, Galatasaray'da hersey ayni devam ediyordu. Macin en en basinda solda Baris, sagda Aydin, ortada Topal-Ayhan, ileride Arda, onunde Baros dizilisiyle devam edilseydi belki daha keyifli bir mac olabilirdi. Ancak Arda sola, Ayhan Baros'un arkasina gecince sikinti kacinilmazdi. Ayhan'in yeri ortanin ortasi bunu herkes anladi. Bugun oynadi yerde oynadiginda fazla pasif kaliyor. Attigi gol bu macin tek olumlu seyi ama atilan gol bile bu maci icin fikirleri degistiremez. Mac boyunca ne Arda, ne Baros, ne Aydin yani taraftarlarin maci cevirmesini bekledigi isimler hic bir sey yapmadi. Arda butun mac yurudu, Aydin yetersiz oldugunu tekrar gosterdi, Baros Lincoln'suz Kezman oldugunu hatirlatti bizlere. Macin son 10 dakikasindaki hali saha futboluna benzer sey bu maci ozetleyebilir aslinda. Sabri mac boyunca bu takimda olmamasi gerektegini herkese bir daha gosterdi. Artik taraftarlara gina geldi, sagdan bindirip kafaya orta yapan "kucuk kaptan"i beklemekten sikildilar. En son takimda bu kadar yoklugu hissedilen adam Hagi'ydi. Simdilerse ise Lincoln'suz olmuyor. Yaratici oyuncu eksikligi bu olsa gerek. Maci izleyen herhangi birine sorsaniz mactan aklinizda kalan goze guzel gelen bir sey var mi diye, kimsenin var diyebilecegini sanmiyorum. Gecen yil kimsenin aklina gelmezdi, oynamayan, sakatliktan kurtulamayan Lincoln'un vazgecilmez olucagi. Uzun lafin kisasi, mac bana keyif vermedi. Bu maci izlemek yerine Ingiltere Championship Nottingham Forest - Doncaster macini izlemek daha cok keyif verebilirdi. Son olarak, Sivasspor yine iyi bir transfer yapmis, Kamanan isimli futbolcu rakiplere zor anlar yasatacaktir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder