Simdi gecelim isin dedikodu kismina; butun mac boyunca ozellikle Bulent Hoca'yi izledim. Gayet sakin bir sekilde maci takip etti, hemen onunde oturan Ersun Yanal'a gore daha hareketsiz, sakin bir sekilde pozisyonlari inceledi. Gerets'ten alistigimiz o ' maci yasama ' hareketleri pek yoktu. Devre arasinda Arif, Okan, Fatih, Emre, Bulent toplaninca birden kendimi 9 yil oncesine goturdum. Futbolun icinde olan, akliniza gelebilecek herkes bugun oradaydi. Nam-i deger kume dusme takimi teknik direktorleri, Guvenc Kurtar ve Yilmaz Vural yanyanalardi. Yilmaz Hoca, Guvenc Kurtar'a Konyaspor hakkinda takiliyordu hatta. Erhan Altin ve Hikmet Karaman ise ayri bir tarafta, kim kalir muhabbeti yapiyorlardi. Ertugrul Saglam ise diger meslektaslarina gore en pasif olandi bu gece. Benim icin macin olayi, macin bitis dudugunden sonraydi. Maci televizyondan izleyenler Show Tv'nin basarili(!) yayinindan goremedi ama maci yerinde izleyenlerin gozunden kacamayacak bir sey oldugunu dusunuyorum.
Mac biter bitmez, Shaktarlilar orta sahaya kosar, arkalarindan da Lucescu bir orgeneral agirliginda yurur. Fakat birden deli dolu bir Turk, Domnul Lucescu'nun pesinden kosar ve sarilir. Lucescu'da bu kisiyi gorur ve o da sevinir, gulmeye baslar. Iste bu sevgili Turk agabeyimiz Abdurrahim Albayrak... Bu adamin heyecani, yasama sevinci kendisine hayran ediyor. Eminim Abdurrahim Bey de bugun o stadda Galatasaray'in kupayi bir kez daha kaldirisini gormeyi isterdi ama kismet degilmis. Guzel bir ' Final'in Final'i ' oldu, Avrupa Ligi'nde gorusmek uzere.
Shaktar Donetsk : 2 - 1 : Werder Bremen
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder