2004 - 2005 sezonunda Turkcell Super Lig'e cikmayi basaran Sivasspor, yillardir bu ligde bulunan Anadolu takimlarinin tarihleri boyunca ulasamadiklari yerlere 4 sezonda ulasti. Baslarda herkesin yurekten takdir ettigi Sivasspor, rutbelilerinin yaptigi antipatik hareketler sonrasinda yavas yavas iticilesmeye baslamisti. Basta teknik direktor Bulent Uygun'un haddini asan aciklamalari sonrasinda, arkalarinda kendilerinden ve takimindan rahatsiz olan bir cok futbolsever birakti. Bir yerden sonra insanlar Sivasspor'un cokusunu izlemeyi bir zevk olarak dusunuyorlardi ve bu cokus 2008 - 2009 sezonunda basladi. Belki bazi seyler icin cok erken, belki Sivasspor bu yaziyi yazdigim icin beni cok utandiracak gelecek haftalarda ancak ben takimin icinde eski ahengi goremiyorum. O yuzden buyuk bir ihtimalle utanmayacagim. Oynadiklari oyundan zevk alan bir Sivasspor artik sahada yok. Bulent Uygun'un kendine cok guvenmesi, isteyen gider ben herkesin yerine adam bulurum mantalitesi sonunda geri tepti ve takimina zarar vermeye basladi. Tum, Balili, Bilica, Sylla ve Diallo gibi onemli isimleri gonderip, yerlerine yeterli isimleri bulamamasi ve daha da kotusu anlastiklari isimleri getirememeleri, getirdiklerini ellerinden kacirmalari Sivasspor'u belki de hak ettigi yerlere surukledi. Mehmet Yildiz'in sakat olmasi butun bunlarda etkilidir ancak butun takimi bir futbolcuya baglamak da bir baska acizliktir. Bu sezon Sivasspor, ilk sezonu olan ve 8. sirada bitirdikleri 2004 -2005 sezonundan bile daha kotu bir yerde bitirebilir. Anderlecht, Shaktar ve Fenerbahce maclari bende bu izlenimi uyandirdi. Bakalim Sivasspor'u neler bekliyor..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder