Bu takim boyle devam ettigi surece benim Post Match yazilarimin uzunlugu azalacak. Cunku insanin icinde yazmaya yonelik tek bir sey birakmiyorlar artik. Bulent Korkmaz'in aptalliklarina mi yanayim, Lincoln'un maci cevirmek icin attigi paslarin sonuclanmamasina mi yanayim, lig sonuncusunu yenememeye mi yanayim bende bilmiyorum artik. Herkesin futbolculuguna inanilmaz saygi duydugu Bulent Korkmaz, 2 aydan kisa bir surede butun herkesi karsisina aldi artik. Iki eski takim arkadasini macin en kritik dakikalarinda oyuna alacagina, PAF takimda 2-3 genc futbolcuyu kadroya alip, onlari oynatsaydi su anda Galatasaray 3. sirada olurdu.
10 kilo fazlasi olan Hasan Sas ile bu sezon ligde golu olmayan buyuk golcu Umit Karan'dan medet umarsan sen sonun bu olur. Deplasmanda zayif bir takima cift forvet basliyosun, sonra 57. dakikada mac 0-0 ve dengeli giderken forvetlerden birini cikartip, islevsiz bir sol beki oyuna suruyorsun. Sonrasinda defansin ortasindaki adamini cikartiyorsun, yerine islevsiz bir orta saha oyuncusu aliyorsun, kaptirdigi toptan gol yiyorsun. En son olaraksa gol bulmak icin antremanda bile gol atamayan Umit Karan'i oyuna aliyorsun. Bulent Korkmaz benim icin bugun bitmistir. Kendisinin teknik direktorluk kabiliyetlerine hic bir inancim yok. Eger takimi sezonun basinda almis olsaydi, hic bir seyin farkli olabilecegini de dusunmuyorum. Baros'a, Kewell'a, Mehmet Topal'a ve onlar gibi sahaya ciddi cikan futbolculara uzuluyorum. Gunun tek guzel seyi ise, bir Galatasarayli olarak Ergun Penbe'yle gurur duyuyor olmam.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder